20. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/14280 Karar No: 2012/3231
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14280 Esas 2012/3231 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, köyde bulunan bir taşınmazın kadastro sırasında orman olarak tescil edildiğini ancak kendisi tarafından edinme koşulları sağlanarak elde edildiğini ve orman parseli içinde bırakıldığını iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkeme davayı reddetmiş, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya incelendiğinde, taşınmazın orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı ve 6831 sayılı yasanın 11/1. maddesine göre tapu sahibinin 10 yıllık hak düşürücü süreler içinde dava açabileceği belirlenmiştir. Bu nedenle davacının davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmuştur. Kanun maddeleri ise 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 11/1. maddesi olarak belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi 2011/14280 E. , 2012/3231 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ... köyü, 119 ada 14 parsel sayılı 67884,15 m² yüzölçümündeki taşınmazın kadastro sırasında orman olarak tespit ve tescil gördüğünü ancak irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile lehine edinme koşulu oluşan taşınmazının orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetlik nedeniyle kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu iptal ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 16.05.1997 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporlarına göre, dava konusu edilen taşınmazın yörede 6831 sayılı Yasaya göre 16.05.1997 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin H.G.K."nun 08.06.2005 gün 2005/20, 327 ve 377 sayılı 28.06.2006 gün 2006/20 - 467 ve 494 sayılı kararlarında da aynen benimsendiği, davacının zilyetliğe dayanarak açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gibi, 6831 sayılı Yasanın 11.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürelerin de geçtiği anlaşıldığına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Her ne kadar tapu maliki Hazine mahkemece davaya dahil edilmemiş ise de, davada red kararı verilmiş olması nedeniyle Hazine aleyhine bir durum yaratılmadığından bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi.