Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2615 Esas 2018/6367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2615
Karar No: 2018/6367
Karar Tarihi: 05.12.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2615 Esas 2018/6367 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, davacılara ait evin satışı yaparak bankadan davalı adına kredi çekmiştir. Ancak davacılar evi gerçekten satmak isteyince davalı onları tehdit ederek senet imzalattırmış ve senedin tarihinde tahrifat yapılmıştır. Davacılar, davalıya borçlu olmadıklarını ve senedin geçerli olmadığını iddia ederek borç tespiti istemiştir. Mahkeme, davacıların inanç sözleşmelerini yazılı delille ispat edemedikleri ve takip konusu bononun nedeniyle borçları olmadığını da ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay kararı, mahkemenin bonoda tahrifat yapıldığı iddiasını araştırmadığını ve bononun kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığının tartışılması gerektiğini belirterek, kararı bozmuştur. Bu nedenle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: TTK 714/1, HUMK 438/1
19. Hukuk Dairesi         2018/2615 E.  ,  2018/6367 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacılar vekili,davacıların davalı ile davacılara ait evin satışını yapmak suretiyle bankadan davalı adına ev kredisi çekebilmek için inanç sözleşmesi yaptığını ve 110.000 TL kredi çektiklerini, kredi bedelini davacıların aldığını ve 2 yıl boyunca kredi taksitlerini davacı ...’in ödediğini, ancak davacıların sonrasında evi başka bir kişiye gerçekten satmak istediklerini, davalının satışa izin vermek amacıyla davacıları tehdit ederek davaya konu senedi imzalattığını, senedin ödeme tarihinin önce 30.09.2013 olarak düzenlendiğini, sonrasında ise 30.09.2014 olarak değiştirildiğini, çünkü taşınmaz satışının 08.11.2013 tarihinde yapıldığını, paraf dahi atılmadan ödeme günü ile senet düzenleme tarihi arasında uygunluk sağlamak için senette tahrifat yapıldığını,bu nedenle senedin geçerli olmadığını, davacıların davalıya böyle bir borçları olmadığını, ayrıca tapuda satış sonrası davalının hesabına yatan paranın senet bedelini karşıladığını, ancak davalının senedi iade etmediğini ileri sürerek davacıların davalıya senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve senet bedelinin %20’si oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının bu senedi davacılardan ...’e verdiği borç para karşılığında aldığını, taraflar arasında yazılı bir inanç sözleşmesi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının inanç sözleşmesinin varlığını yazılı delille ispat edemediği, davalının elinden çıkmış yazılı delil başlangıcı sayılabilecek bir belgenin bulunmadığı, banka dekontlarının yazılı delil başlangıcı sayılamayacağı, bu nedenle taraflar arasında inanç sözleşmesinin varlığının ispat edilemediği, ayrıca davacıların takip konusu bono nedeniyle davalıya borçları olmadığını da ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    (1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    (2)Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, senedin hükümsüzlüğü ile ilgili inanç sözleşmesi iddiası dışında senette tahrifat bulunduğunu ve bu nedenle bononun geçersiz olduğunu belirtmiştir. Mahkemece bonoda tahrifat yapıldığı iddiası araştırılmamıştır. Mahkemece bononun vade tarihinde tahrifat olup olmadığı konusunda teknik bilirkişiden rapor alınarak bononun kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

    SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte belirtilen nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.