Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10532
Karar No: 2014/16983
Karar Tarihi: 10.07.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/10532 Esas 2014/16983 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen tazminat davasında, davalı tarafın temyiz itirazı üzerine Ceza Dairesi tarafından yapılan incelemede, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden karar verildiği, bu sebeple kararın bozulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, davacının tazminat talebinin süresinde açılmadığı ve hükmolunan manevi tazminat miktarının hak ve adalet ilkelerine uygun olmadığı vurgulandı. Kararın gerekçesinde ayrıca, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasındaki beraat kararının kesinleştiği tarihten tazminat davasının açıldığı tarihe kadar geçen sürenin çok uzun olduğu, davacının bu süre içerisinde beraat kararından haberdar olmadığının gösterilemediği için davacının talebinin reddine karar verilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 466 sayılı Kanunun 2. maddesi, Borçlar Kanununun 60. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin üçüncü kısmındaki oranlar.
12. Ceza Dairesi         2014/10532 E.  ,  2014/16983 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname no : 12 - 2013/404970
    Mahkemesi : Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 03/10/2013
    Numarası : 2011/50 - 2013/432
    Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihindeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas-2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği ve dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise, 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği ve dava süresi bakımından en lehe olan Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü ile her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 15/07/1986 tarihinde verilip, 15.09.1987 tarihinde kesinleşen beraat hükmü ile, tazminat davasının açılmış olduğu 21/12/2010 tarihine kadar, 23 yıldan fazla süre geçtiği, davacının bu uzun süre içerisinde hakkındaki beraat hükmünden haberdar olmadığından söz etmenin yaşamın olağan akışına uymayacağı, bu halde davanın süresinde açıldığı kabulünün mümkün olamayacağı ve 1982 Anayasasının 12 eylül 2010 tarihine kadar yürürlükte bulunan geçici 15. maddesinin de dava açmayı engeller nitelikte olmadığı gözetilmeden, süresinde açılmayan davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile davacı adına, davacı mirasçıları lehine tazminata hükmedilmesi,
    2-Gerekçeli karar başlığında, ""dava"" yerine ""suç"", dava tarihi"" yerine, ""suç tarihi ve saati"" ile ""suç yeri"" ibarelerine yer verilmiş olması,
    3-Kabule göre de;
    a)-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
    b)-Tutuklandığı tarihteki sosyal ve ekenomik durumu tespit edilmeyen ve maddi tazminata esas teşkil edebilecek gelir kaybına ilişkin belge ibraz etmediği anlaşılan davacının, vasıfsız işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı döneme ilişkin geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden ve gerekçeleri gösterilmeden muris davacının sağlığında aldığı emekli maaşı üzerinden yapılan hesaplamaları içeren bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmesi,
    İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi