Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14396 Esas 2012/3203 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14396
Karar No: 2012/3203
Karar Tarihi: 06.03.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14396 Esas 2012/3203 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kadastro tespitine itiraz davasında, davacılar köydeki taşınmazların zilyetleri olduklarını iddia etmişlerdir. Ancak, mahkeme taşınmazların hazine adına tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusunda dosya kapsamı ve Yargıtay'ın daha önceki kararlarına uygun düşmediği gerekçesiyle karar bozulmuş ve taşınmazların üzerinde ot biçilerek sürdürülen zilyetliğin, taşınmazların ekonomik amacına uygun bir zilyetlik olduğu kabul edilmiştir. Bu tür zilyetliğin bölgenin iklim, coğrafi yapı ve ekonomik yapısına uygun olduğu pek çok Yargıtay kararı ile kabul edilmiştir. Sonuç olarak, davacıların temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi
- Yargıtay'ın pek çok kararı (örneğin, Hukuk Genel Kurulu’nun 31/05/1978 gün ve 1976/8-3492-1978/398 sayılı kararı)
20. Hukuk Dairesi         2011/14396 E.  ,  2012/3203 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 207 ve 209 parsel sayılı sırasıyla 1808,05 m2 ve 1766,90 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, zilyetleri bilinemediği için tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddi ile dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince orman sınırlandırması yapılmıştır.
    Mahkemece, taşınmazlar üzerinde ot biçmek şeklinde sürdürülen zilyetliğin, taşınmazların ekonomik amacına uygun bir zilyetlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu kabulü, dosya kapsamı ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına uygun düşmemektedir. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazların davacılara babalarından kaldığı, 20 yıldan fazla zamandan beri üzerindeki otların biçilerek zilyet edildiği, 26/05/2009 tarihli ziraat bilirkişi raporunda da, taşınmazların 7-8 eğimli olup 20-30 yıldan beri işlenmediği, ancak; üzerinde biçenek denilen ve hayvanlara yedirilen otların bulunduğu, bu otların biçilmesi suretiyle kullanıldığı, 2.sınıf sulu tarım arazisi olduğu bildirilmiştir. Taşınmazlar, rastgele üzerindeki otlar biçilen sahipsiz yerlerden olmayıp uzun zamandan beri sahiplenilen, sınırları ve kullanım şekli belli olan tarım arazileri olduğu anlaşılmaktadır. Esasen bölgenin geçim şeklinin ağırlıklı olarak hayvancılığa dayanması nedeniyle hayvanların ot ve yem ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla tarım arazilerinde zilyetliğin bu şekilde sürdürüldüğü, bu tür zilyetliğin bölgenin iklim, coğrafi yapı ve ekonomik yapısına uygun olduğu Yüksek Yargıtay’ın pek çok kararı ile de kabul edilmiştir. Gerek Hukuk Genel Kurulu’nun 31/05/1978 gün ve 1976/8-3492-1978/398 sayılı kararı ve gerekse de Yargıtay Hukuk Dairelerinin bu yöndeki çok sayıdaki kararları ile, yörenin özgü koşulları göz önünde bulundurularak ot biçmek şeklindeki zilyetlik türü kabul edilmiştir. Bu nedenlerle, taşınmazlar üzerinde davacılar yararına zilyetlik koşulları oluşttuğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıkalanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 06.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.