Esas No: 2021/4405
Karar No: 2021/1103
Karar Tarihi: 06.04.2021
Danıştay 2. Daire 2021/4405 Esas 2021/1103 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4405
Karar No : 2021/1103
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Erzincan ili, Merkez, …Köyü, …sayılı parselin bahçesinin işletme bahçesi olarak kullanılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı Erzincan İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, Kapatılan Danıştay Onyedinci Dairesinin 25/03/2015 günlü, E:2015/7166, K:2015/881 sayılı bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; uyuşmazlık konusu olayda, … sayılı parseli kiralayan … tarafından, anılan parseli kiraladığı ve buraya masa koyarak değerlendirmek istediğini ve ruhsat alırken beyan ettiği 600m2 işyeri alanına … nolu parselin de dahil edilmesini içeren 06/06/2011 tarihli başvuruyu yaptığı ve davalı idarece … adına dava konusu işlemin tesis edildiği, davacı …'nun kira sözleşmesinin tarafı olduğu ve yeni durumun ruhsata işlenmesi talebinde hukuki bir ilişkisinin bulunmadığı dikkate alındığında davacının aktüel, meşru ve kişisel bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, mülkiyet hakkını zedeleyerek taşınmazı kiraya verme hakkının kullanımını zorlaştırdığı, dava açmakta aktüel, meşru ve kişisel bir menfaat ilişkisinin bulunması nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olup, 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
… İdare Mahkemesinin temyize konu kararı; Kapatılan Danıştay Onyedinci Dairesinin 25/03/2015 günlü, E:2015/7166, K:2015/881 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X)KARŞI OY :
Dava; davacının hissedarı olduğu ve komşu parselde faaliyette bulunan işletmeye kiraladığı Erzincan ili, Merkez, … Köyü, …sayılı parselin, anılan işletme sahibi tarafından ruhsata işlenmesi isteğiyle ruhsat sahibi tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
Dava açmanın ön şartlarından biri olan subjektif ehliyet; dava konusu işlemle davacı arasında kurulan menfaat bağını ifade etmekte olup, idari yargı uygulamalarında geniş yorumlanan bir müessesedir. Bu çerçevede, anılan menfaat bağının, hak arama özgürlüğünün ve mahkemeye erişim hakkının ihlaline yol açmayacak şekilde yorumlanması gerektiğinde kuşku yoktur.
Bakılan uyuşmazlıkta; davacının hissedar olduğu taşınmazın, komşu parselde faaliyet gösteren lokantanın bahçesi olarak kullanılmak üzere işletme sahibine kiralandığı, işletme sahibi tarafından, sözü edilen parselin ruhsata işlenmesi için davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine, parsel maliki tarafından bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyize konu Mahkeme kararıyla; uyuşmazlığın ruhsata ilişkin olduğu ve davacının meşru, güncel bir menfaatinin bulunmadığından bahisle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş ise de; yukarıda aktarıldığı gibi, mülkiyetindeki taşınmazın kiraya verilerek kullanılmasının engellenmesi niteliğindeki dava konusu işlemin, mülkiyet hakkına ilişkin olduğu gibi, subjektif ehliyet müessesesinin dar yorumlanması suretiyle mahkemeye erişim hakkının da ölçüsüz olarak sınırlandırıldığı açıktır.
Bu itibarla, uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmek üzere temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle, kararın onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.