12. Ceza Dairesi 2013/12835 E. , 2014/16979 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle öldürme, Suç üstlenme, Suç üstlenme
Hükümler : I- Sanık ... hakkında; TCK"nın 85/1, 53/1,6, 63.maddeleri gereğince mahkumiyet, hak yoksunluğu,sürücü belgesinin geri alınması
II- Sanık ... hakkında; TCK"nın 270/1-son, 51/1-3-7-8, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet, erteleme
III- Sanık ... hakkında; TCK"nın 278/2, 62/1, 50/1a, 52/1-2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."ın, suç üstlenme suçundan sanık ..."ın suçu bildirmemek suçundan ise ..."nun mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Suç üstlenme suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine yönelik hükme ilişkin sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan; sanık müdafiinin ise sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2) Suçu bildirmeme suçundan sanık ..."nun mahkumiyetine yönelik hükme ilişkin katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hüküm kurulan TCK"nın 278. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 15/10/2011 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 30/06/2011 tarih, 2010/52 esas, 2011/113 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, iptal kararının yürürlüğe girdiği 15/04/2012 tarihi ile maddeyi yeniden düzenleyen 6352 sayılı Kanun"un 91. maddesinin yürürlüğe girdiği 5/7/2012 tarihi arasında eylemin suç olmaktan çıkması karşısında, TCK"nın 2/1 ve 7/1-2. maddeleri hükümleri doğrultusunda sanık hakkında yeniden değerlendirme yapılarak beraat kararı verilmesinin zorunlu olması,
Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık ... hakkındaki 3 numaralı hüküm fıkrasının sanığın cezalandırılmasına dair sekiz bendinin hükümden çıkartılarak, yerine hüküm fıkrası olarak “Her ne kadar sanık ... hakkında atılı suçu bildirmeme suçundan dava açılmış ise de, sanığın eylemini ve cezasını düzenleyen TCK"nın 278. maddesi Anayasa Mahkemesinin 15/10/2011 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 30/06/2011 tarih, 2010/52 esas, 2011/113 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, iptal kararının yürürlüğe girdiği 15/04/2012 tarihi ile maddeyi yeniden düzenleyen 6352 sayılı Kanun"un 91. maddesinin yürürlüğe girdiği 5/7/2012 tarihi arasında eylemin suç olmaktan çıkması karşısında, TCK"nın 2/1 ve 7/1-2. maddeleri hükümleri gözetilerek, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatine, ” fıkrasının eklenmesine;
3) Taksirle öldürme suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine yönelik hükme ilişkin sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ;
Olay günü gündüz saatlerinde sanık sürücü ..."ın yönetimindeki otomobil ile, meskun mahal dışında, 5.1 m genişlikte, çift yönlü, yol şerit çizgileri olmayan, düz, -keşfe istinaden düzenlenen bilirkişi raporuna göre- banketi bulunmayan ve görüşü açık yolda seyretmekte iken olay mahalli olan Resul Köyünün 1.100 m kadar ilerisinde, önünde aynı istikamette yolun sağ kenarını takiben yürümekte olan ölen yayaya yolun sağ kaplama kenar çizgisine 40 cm mesafede, aracının sağ ön ve devamında da ön cam kesimi ile önlemsiz şekilde çarpması sonucu, yayanın ölümüne neden olduğu olayda, sanığın alkol oranına ilişkin bir tesbit bulunmaması ve sanığın olay anında alkollü olmadığını savunması karşısında, olayın alkol tesiriyle meydana geldiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak nitelikte delil elde edilemediğinden tebliğnamenin 3-a bendindeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan; sanık müdafiinin ise sübuta ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirli suçlarda TCK’nın 53/1. maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasındaki TCK’nın 53/1. maddesine ilişkin bendin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/7/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.