MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 735 parsel sayılı 3925 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 114 ada 33 parsel numarasıyla ve 3665,59 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 733 parsel sayılı 2010 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 114 ada 36 parsel numarasıyla ve 2006,93 metrekare yüzölçümlü olarak; ..., ... ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 734 parsel sayılı 1730 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 114 ada 35 parsel numarasıyla ve 1812,75 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalılara ait 114 ada 33 ve 36 parsel sayılı taşınmaz ile tapulama harici yerden kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 114 ada 35 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti ve komisyon kararı gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dava konusu 114 ada 35 (eski 734) parsel sayılı taşınmaza yönelik yerinde bulunmayan davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 114 ada 35 (eski 734) parsel sayılı taşınmaz ile ilgili hükmün ONANMASINA,
2- Davacı ... ve arkadaşlarının 144 ada 33, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan tespit harici bölüme yönelik yapılan incelemede; mahkemece, davacıların talep ettiği bu bölüm hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Bu bölüme yönelik talep mülkiyet hakkına ilişkin olup bu bölüm kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında tutanak düzenlenmeyen alanda kalmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26. maddesi uyarınca, Kadastro Mahkemesinin görevi tutanağın düzenlenmesi ile başlar. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, re"sen gözetilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece, belirtilen taşınmaz bölümü bakımından dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu bölüm hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmaması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile bu bölüm ile ilgili hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 31.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.