20. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/15007 Karar No: 2012/3199
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15007 Esas 2012/3199 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kadastro tutanağındaki yanlışlığın düzeltilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davayı kabul ederek taşınmazın 107 ada 6 parsel sayılı olması ve üzerindeki evin kimlik bilgilerine ulaşılamayan kişilerin müştereken kullanımında olduğunu belirlemiştir. Hazine, temyiz etmiştir. Yargıtay ise, husumetin yararına tespit tutanağı düzenlenen kişilere yöneltilmesi zorunlu olan davada tespit maliki Hazine'nin davalı olarak yer alması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Davanın niteliğine göre davalı olarak tespit maliki Hazine ile beyanlar hanesinde adı yazılan kişilerin gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro hakimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkili olduğundan, Hazine adına tapuya tescil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 766 sayılı Yasa, 3402 sayılı Yasa ve ek 4. madde.
20. Hukuk Dairesi 2011/15007 E. , 2012/3199 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ili ... ilçesi ... köyü 107 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı taşınmaz ve üzerindeki 1 katlı kargir evin kimlik bilgilerine ulaşılamayan ... ... ve ..."ın müştereken kullanımlarında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, kadastro çalışmalarında baba adının tutanağa yazılmadığını belirterek yapılan yanlışlığın düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu 107 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinin "..., ... ve ..."ın müştereken kullanımındadır" olan kısmının başına " ... evlatları" ibaresinin eklenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Gerek 766 sayılı Yasa, gerekse 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin yararına tespit tutanağı düzenlenen kişilere yöneltilmesi zorunludur. Dava 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın niteliğine göre davalı olarak tespit maliki HAZİNE ile beyanlar hanesinde adı yazılan kişilerin gösterilmesi gerekirdi. Ancak, dava kadastro müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin kadastro müdürlüğü değil, Hazine olduğu belirgin olup, ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması ve tespit maliki Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HGK 12/2/2010 gün ve 2010/7-70-86 EK). Kabule göre ise, 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro hakimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkili olduğundan, dava konusu parselin beyanlar hanesindeki şerhin dava edilmiş olması halinde dahi, kadastro parselinin tamamı itirazlı olacağından ve kadastro tutanağı davalı olarak gönderildiğinden taşınmazın tespitte olduğu gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken sicil oluşturulmaması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... adına Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 06/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.