(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2020/1693 E. , 2020/2099 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde özetle; ... ili, Merkez ilçesi, ...ş köyü ve Köprü mevkiinde yer alan ekte krokisi ve koordinatları verilen, etrafı ... Karayolu, ..., ..., ...ve ... tarlaları ile çevrili en az 42.095.35 m² yüzölçümlü, 40-45 yıl müvekkilleri tarafından ekilip biçilerek zilyetliği ve tasarrufu sürdürülen yerde, 1982 yılında başlayan kadastro çalışmalarında "orman kadastrosu gelecek" gerekçesiyle dava konusu taşınmazın tamamının tespit dışı bırakıldığını beyan ederek; müvekkili lehine kazandırıcı zamanaşımı koşuları gerçekleştiğinden Türk Medenî Kanununun 713. maddesi gereğince, taşınmazın müvekkil adına tapuya tescilne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu taşınmazın tescil harici bırakıldığı, yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanlarında; kadastro çalışmaları öncesinde amacına uygun olarak davacının taşınmaz üzerinde malik gibi tasarrufta bulunduğunu belirtmeleri, orman mühendisi raporunda; davaya konu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun tespit etmesi karşısında, gerek keşif sırasında yapılan gözlem, gerekse mahalli bilirkişi beyanları ve teknik bilirkişi raporları gözetildiğinde, davacının dava konusu taşınmazı yirmi yıldan fazla süreyle amacına uygun şekilde ve malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığı, tescil için kanunun aradığı tüm şartların yerine getirildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 14/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen kırmızı renkle taralı 39.708,52 m² yerin son parsel sayısı verilmek üzere davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava; Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 766 sayılı Kanun uyarınca yapılmış ve dava konusu taşınmaz tescil harici bırakılmıştır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ve 2-B madde uygulaması yapılmamıştır. 1) Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 104/1. maddesi uyarınca "Adli tatile tâbi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır". Buna göre; 2016 yılında adli tatil 31.08.2016 Çarşamba günü bitmiş, 01.09.2016 Perşembe gününden itibaren süre işlemeye başlamış, temyiz süresi 07.09.2012 Çarşamba günü sona ermiştir. Orman Yönetimi vekiline gerekçeli karar 16.08.2016 günü tebliğ edilmiş, hüküm 09.09.2016 havale tarihli dilekçeyle temyiz etmiştir. UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş önceki tarihli temyiz dilekçesi de sistemde görülmediğinden davalı ... Yönetimince süresi içerisinde sunulmuş bir temyiz dilekçesi bulunmamaktadır.
Kuşkusuz; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı Kanunla değiştirilen 432. maddesine göre, temyiz istemi kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir.
Ne var ki; asliye hukuk mahkemelerince verilen kararların kanunî süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kaabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeksizin Yargıtaya gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı Kanunla değişik 432/4. maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 E.- 1990/4 K.) karara bağlanmış olup açıklanan nedenle; süresi içerisinde verilmeyen temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dairemizin 07.07.2019 gün ve 2016/14802 E. - 2019/4735 K. sayılı geri çevirme ilamı üzerine dosyasına celbedilen belgelere göre davacı ... adına çok sayıda tapu kaydı bulunduğu anlaşılmakla; bu durumda davacı yönünden 40 ve 100 dönüm norm kısıtının aşılıp aşılmadığının bilimsel yöntemle tespit edilmesi gereklidir. Buna göre mahkemece; 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı "Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu" ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığının, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığının hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örneklerinin ve tapu kayıtlarının ya da tescil davası dosyalarının getirtilip incelendikten sonra, dava konusu taşınmazın ve davacı adına kayıtlı diğer taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadıkları konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkında Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun bilimsel rapor alınarak, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetiminin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
temyiz harcının istek halinde iadesine 24/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.