(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/17985 E. , 2012/2265 K.
"İçtihat Metni"
... vekili aukat ... ile ... vekili avukat ... .. aralarındaki dava hakkında Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 7.7.2011 gün ve 144-99 sayılı hükmün davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, dava dışı ..."a ait 360 dekar tarlayı kiraladığını, kendisinin de 86 dekar tarlasının olduğunu, bu tarlalarının davalıya ait traktörle ortak olarak ekme hususunda anlaştıklarını, davalının yaklaşık 148 dekarlık nohut ekmesi gereken yeri boş bıraktığını, diğer mahsulleri de kendisine vermediğini belirterek hissesine isabet eden 328 fiğli yulaf balyası, 3650 kg nohut ve 2470 kg yulafın aynen, bu mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, Mahkemenin 2010/76 esas sayılı dosyasında, davacı ile aralarında yaptıkları 10.02.2009 tarihli ortaklık senedinden dolayı alacaklı olduğu ve kendisine ödenmeyen 1.635,00 TL.nın davacı ... Yılmazdan tahsile karar verilmesi istemiştir.
Mahkemece her iki davanın da reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175.maddesi “Her sene bilumum mahkemeler Ağustos"un birinden Eylül"ün beşine kadar tatil olunur.” hükmünü taşımakta; 177.maddede ise “Bu kanunun tayin ettiği mühletlerin bitmesi tatil zamanına tesadüf ederse bu müddetler ayrıca bir karar vermeğe lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren yedi gün evvel uzatılmış addolunur.” hükmü bulunmaktadır.
Bu hükümlere göre; adli tatilde bakılamayacak olan davalarla ilgili olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu tarafından belirlenen sürelerin son günü adli tatile rastladığı takdirde, bu süreler, adli tatilin bittiği günden itibaren yedi gün uzatılmış sayılır. Önemle vurgulanmalıdır ki; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 177.maddesinde öngörülen yedi günlük uzama, sadece sürenin adli tatil içerisinde bitmesi, eş söyleyişle, sürenin son gününün adli
.tatil içerisinde kalması halinde mümkündür. Buna karşılık, sürenin son günü adli tatilin bitiminden sonraki bir tarihe rastladığı takdirde, herhangi bir uzama söz konusu olamaz. Adli tatilin bitiminden sonraya rastlayan son günün resmi tatil olması da bu yönden sonuca etkili değildir. Somut olayda; Mahkemenin gerekçeli kararı 25.08.2011 Perşembe günü davacı-karşı davalı vekiline tebliğ edilmiş, 15 günlük temyiz süresi 09.09.2011 Cuma günü sona ermiş, temyiz talebine ilişkin dilekçe ise 12.09.2011 Pazartesi günü verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175.maddesi uyarınca adli tatil, her yılın eylül ayının beşinci günü sona erer. Dolayısıyla, yeni adli yıl, o yılın altı eylül günü başlar. Somut olaydaki gibi, 15 günlük temyiz süresinin bittiği 09.09.2011 gününün resmi tatil günü de olmaması nedeniyle 177.madde uyarınca yedi günlük uzama böylesi bir durumda söz konusu olamaz. Olayda, temyiz dilekçesi 12.09.2011 Pazartesi günü verilmiş olmakla, yasal süre içerisinde verilmemiştir ve bu nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin de reddi gerekir.
SONUÇ: Açıklanan nedenle davacı-karşı davalı vekilinin 12.09.2011 günlü temyiz dilekçesinin REDDİNE, 07.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.