12. Ceza Dairesi 2013/23384 E. , 2014/16969 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında; 85/1,62, 51/1-3.maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
2-Sanık ... hakkında; beraat
Taksirle öldürme suçundan sanık ... ve sanık ...’nın mahkumiyetlerine, sanık ...’in beraatine ilişkin hükümler, sanık ... ve sanık ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
12 katlı binanın dış cephe mantolama ve ısı yalıtım işinin, site yönetimi tarafından sanık ...’un ortağı ve yetkilisi olduğu ... İnşaat şirketine sözleşme ile verildiği, sanık ...’un bu iş için daha önceden de iş yaptığı ölen ustabaşı ... ile anlaştığı, ... firması tarafından, SMS İnşaat şirketi yetkilisi sanık ..."ten iki adet hareketli asansör iskelenin kiralandığı, asansör iskelenin SMS inşaat şirketi tarafından ... firması çalışanı ve teknik işlerden sorumlu işçi kalfası sanık ... gözetiminde kurulduğu, sonraki günlerde iskelenin inşaata uygun olarak uzatılması için, SMS inşaat firmasının arandığı, SMS firmasının uzatmanın yapılamayacağını ... firmasına ilettiği, sanık ... ve ekibi tarafından asıl asansör iskeleye ek bağlantı platformlarının ... firmasından temin edilerek montajının yapıldığı, ölenin 9.katta ek bağlantı platformunun bulunduğu iskelede çalışırken platformun oturtulduğu sac levhaya bastığı ve sac levhanın çelik profilden esneyerek sıyrılması nedeni ile 24 metre yüksekten düşmesi sonucu meydana gelen olayda; dosya kapsamında aldırılan ve sanıkların olaydaki kusur durumuna ilişkin iki bilirkişi raporu arasında, kusur tesbiti yönünden çelişki bulunmakta ise de, mahkemece hükme esas alınan elektrik mühendisi iş güvenliği uzmanı ve iş güvenliği başmüfettişlerinden oluşan heyet tarafından düzenlenmiş 25.03.2011 tarihli birinci bilirkişi heyet raporunun, ehil kişilerce düzenlenmiş, oluşa uygun ve karar vermeye yeterli nitelikte olduğu değerlendirildiğinden tebliğnamedeki yeniden bilirkişi incelemesi talepli 2 numaralı bozma görüşüne; sanıklar ... ve sanık ... müdafinin her bir sanığın da kusurunun bulunmadığı yönündeki beyanı ile sanıkların savunmalarında birbirlerini suçlayıcı beyanda bulunmamaları karşısında sanıklar arasında menfaat çatışmasının bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki 4 numaralı bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
./.
-2-
1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından suçun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan,
Sanık ... hakkında yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ... hakkındaki beraat, sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanık ... ’un asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak tayini gerekirken, alt sınırdan ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.