Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9604
Karar No: 2013/15062
Karar Tarihi: 03.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/9604 Esas 2013/15062 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/9604 E.  ,  2013/15062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2008 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyeti istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.12.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_
    Davacı, kadimden bu yana kullanımında olan ve 101 ada 6 parsel olarak sınırlandırılan meranın, hatalı tespit edilen kadastro çalışma alanına itibar edilerek mera komisyonunca taraf köylerin kullanımına bırakıldığını, tespit ve tahdit çalışmasının 25.11.2008 günü askıya çıkarıldığını, davacı köyün hayvan varlığı dikkate alındığında tespit ve tahdit edilen alanların yetersiz kaldığını, dava konusu meranın taraflarına ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tahsisinin iptali ile adına özel sicile kaydını istemiştir.
    Davalı ..., tarafına husumet yöneltilemeyeceğini; davalı ... de, taşınmazın meraları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, taşınmazın tarafların ortak merası olarak özel sicile yazılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava, meranın aidiyeti istemine ilişkindir.
    Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla
    kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
    31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
    Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir.
    Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir.
    Mahkemece yapılacak keşifte; kadimlik iddiası yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 101 ada 6 parsel sayılı taşınmaz mera olarak sınırlandırılan taşınmaz 26.09.2008 günlü ve 48 numaralı kadastro komisyon kararı ile taraf köylerin kullanımına bırakılmıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesi mera komisyon ekibinin kimlerden oluşacağını ve nasıl kurulacağını hükme bağlamıştır. Aynı yasanın 9. maddesinde de komisyon tespit ve tahdit çalışmalarının hangi usul ve esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir. Davacının iptalini talep ettiği 26.09.2008 günlü ve 48 sayılı karar mera komisyonu tarafından değil kadastro komisyonunca alınmış bir karardır. Mera komisyonunun 25.09.2012 günlü ve 8704 sayılı yazısında da davalı ...’nde mera tahsis çalışmasının yapılmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, meranın, mera komisyonu tarafından tahsis edildiği gerekçesiyle yapılan araştırma ve inceleme yerinde değildir.
    Bu nedenle, taraf köylerin tahsise dayanması halinde dayanak kayıtları tüm geldileri ile getirtilmeli, kadim kullanıma dayanılması halinde ise taraf köylerin kuruluşunun bildirildiği 04.08.2010 günlü il idaresi genel müdürlüğünün yazısı da dikkate alınarak yöreyi ve dava konusu taşınmazın geçmişini bilebilecek yaşta, çekişmeli mera ile yararlanma ilişkisi bulunmayan taraf köyler dışındaki köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tanıkların katılacağı uzman teknik kişilerin bulundurulacağı keşif yapılması gerekir. Yapılacak bu araştırma ve inceleme sonucunda meradaki tasarruf durumu belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar bir yana bırakılarak eksik araştırma ve incelemeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ... Köy vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin temyiz eden taraf köylerden alınarak birbirlerine verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi