(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/13064 E. , 2012/2243 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, Marmara bölgesinde meydana gelen 17 Ağustos 1999 depremi sebebiyle TC Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından Sakarya 2.Bölge Camili Mahallesi 1571 ada, 1 parsel, 3 Blok zemin kat 1 no’lu bağımsız bölümün, deprem konutu olarak kendisine tahsis edildiğini, deprem konutlarının geri ödemesi ile ilgili olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından Ziraat Bankasının aracı kılınması nedeniyle deprem konutu hak sahipleri ile Ziraat Bankası arasında sözleşme yapıldığını, ayrıca konut üzerine Banka lehine ipotek tesis edildiğini, borcunu ödemiş olmasına rağmen, alacaklı Banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, oysa ki kredi borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davlıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, ipoteğin fekkine, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, gecikmiş faizlerin ödenmesi nedeniyle takipten vazgeçtiklerini, davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 17/09/2007 takip tarihi itibariyle davalı Bankaya vadesi gelmiş ve ödenmemiş kredi borcu bulunmadığının tespitine, “takibin iptali”, “ipoteğin fekki” taleplerinin konusuz kalmış olması nedeniyle bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı banka, takibinde kötü niyetli bulunduğundan takip konusu asıl alacağın %40"ı oranındaki 5.020,80 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İcra İflas Kanununun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince menfi tespit davasında alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması gereklidir. Dava konusu olayda davalı alacaklının, takipte kötüniyetli olduğu, davacıyı zarara uğratmak kastıyla hareket ettiği ispat edilemediğine göre davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı borçlu yararına inkar tazminatına hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK. nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle kararın ‘Hüküm’ başlıklı bölümünün, inkar tazminatına ilişkin olan (3) no’lu bendinin tümüyle karardan çıkarılarak, yerine (Davacının inkar tazminatı taleplerinin reddine) sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,7.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.