20. Hukuk Dairesi 2011/15656 E. , 2012/3180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... köyünde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilana çıkartıldığını, dava dilekçesine ekli krokide işaretli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmaz, kadastro müdürlüğünce tespit edilerek tutanağı mahkemeye gönderildikten sonra yapılan yargılama sonunda mahkemece; çekişmeli 179 ada 1 nolu parselin davalı (A) ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve (B) ile gösterilen bölümünün öncesinin orman olması ve eylemli olarak orman bütünlüğü içinde bulunduğundan orman sayılan yerlerden olduğu gerekçe gösterilerek, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 179 ada 1 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 11328,52 m2 yüzölçümlü bölümün 111 ada 1 nolu orman parseline ilave edilerek orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 179 ada 1 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 11386,62 m2 yüzölçümlü bölümünün tarla vasfıyla 1/2 hissesinin davalı ... adına, 1/2 hissesinin davalı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından çekişmeli 179 ada 1 nolu parselin (A) ile gösterilen bölümüne yönelik, davalılar tarafından (B) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Orman Yönetiminin, 30 günlük kısmî ilan süresi içerisinde orman kadastrosuna itiraz davası açması nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, husumetin Hazine ile birlikte köy tüzel kişiliği ve tespit tutanaklarında isimleri geçen, ya da keşif sırasında belirlenecek olan hak sahibi gerçek ve tüzelkişilere yöneltilmesi gerekir. O halde, Hazineye duruşma günü tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılıp davada taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmelidir. Ayrıca, keşifte uygulanan 1960 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafı getirtilip, taşınmazların
konumu belirlenmediği gibi, kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden tanık da dinlenmemiştir. Bu nedenle, öncelikle Hazine davadan haberdar edilip taraf teşkili sağlanmalı, 1960 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafı getirtilip kadastro paftası ile çakıştırılarak, çekişmeli taşınmazların ne şekilde nitelendirildiği ve üzerlerindeki bitki örtüsü hakkında orman ve fen bilirkişilerden taşınmazlar ve komşu parselleri de gösterecek şekilde hava fotoğrafı ile irtibatlı ek rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Zilyetlik maddi bir olgu olup, bunun tanık dahil her türlü delille kanıtlanması gerekir. Salt yerel bilirkişi anlatımı hükme dayanak alınamaz. Mahkemece, taraflardan tanıkları sorulup, H.Y.Y.’nın 259 ve 261. maddeleri gereğince taşınmazlar başında dinlenip; taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmelidir. 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalılar yönünden tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetimi ve davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 05.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi.