2. Hukuk Dairesi 2008/13217 E. , 2009/18422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kozluk Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :02.05.2008
NUMARASI :Esas no: 2007/14 Karar no:2008/59
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; nüfus idaresinin gösterdiği lüzum üzerine Cumhuriyet savcısı tarafından “davaname” ile açılmış olup, aynı kadının ilki 4.3.1960’da M. E. A. ile, ikincisi 9.12.1991 tarihinde M.Ş.A.ile olmak üzere iki ayrı kişiyle evli göründüğü iddiasına dayanan, ikinci evliliğin iptali isteğine ilişkindir. Dosyaya alınan nüfus kaydına göre; aynı ana ve babadan olma ve aynı hanede kayıtlı, biri 1.1.1945 doğumlu M., diğeri 2.2.1950 doğumlu M.isimli iki ayrı şahsın bulunduğu, bunlardan 1945 doğumlu M.’in baba hanesindeki kaydında medeni durumunun “bekar” olduğu; 1950 doğumlu Mühbet’in baba hanesindeki kaydında ise, 4.3.1960’da ve 9.12.1991’de iki kez “evlenerek” iki ayrı haneye gitmiş göründüğü, 1991 tarihli evlilikle ilgili gittiği hanenin “.... köyü Hane ..” olup bu hanenin M. Ş.A.’a ait olduğu, bu hanede M.in “geldiği yer” olarak “baba hanesi sıra no. ...’nin” gösterildiği, 4.3.1960 tarihli evliliğiyle ilgili gittiği hanenin ise, “... mahallesi Hane no. .. olup, bu hanenin de M. E. A.’a ait olduğu, bu hanede de M. A.’ın geldiği hane olarak, “baba hanesi sıra no. 42’nin” gösterildiği anlaşılmaktadır. Bu evliliklerin dayanağı belgelere göre; 1960 tarihini taşıyan evlenmenin, 554 sayılı Af Kanununa göre düzenlenen “Tescil Edilmeyen Birleşmelerin Evlilik Olarak Tesciline” ilişkin 30.3.1967 tarihli tescil ilmuhaberine, 1991 tarihini taşıyan evlenmenin ise 9.12.1991 tarihli ... köyü muhtarlığınca düzenlenen “evlenme bildirimine” dayandığı görülmektedir. Duruşmada “tanık” olarak dinlenen 1945 doğumlu M., 1960’dan bu yana M. E. A. isimli şahısla evli olduğunu bu beraberliklerinden çocuklarının bulunduğunu ifade etmiştir. Mahkemece; M. ile M.’in aynı değil, ayrı kişiler olduğu, aynı kişinin farklı erkekle evlenme halinin söz konusu olmadığı tespit ve kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu fiili ve hukuki durum karşısında, isimleri birbirine yakın olan iki kardeşin, farklı erkeklerle evlendikleri halde, her iki evlenmenin de bunlardan birine aitmiş gibi nüfusa tescil edilmiş olması ihtimal dahilindedir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK. md. 76) Nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun ve doğru olarak tutulması kamu düzeniyle ilgilidir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğini de ihtiva etmektedir.
Mahkemece, M. ile M.’in aynı değil, ayrı kişiler oldukları belirlendiğine göre, yapılacak iş; 1945 doğumlu M.A. ile M.Emin A.’a da husumetin yöneltilmesi, göstermeleri halinde bu kişilerin delillerinin de toplanması, dosyaya alınan 554 sayılı Af Kanununa göre düzenlenen “Tescil Edilmeyen Birleşmelerin Evlilik Olarak Tesciline” ilişkin 30.3.1967 tarihli tescil ilmuhaberi ile 9.12.1991 tarihli evlenme bildiriminin, 1945 doğumlu M.’e mi, yoksa 1950 doğumlu M.’e mi ait olduğunun saptanması, başka bir ifadeyle bu iki dayanak belgesinden hangisinin bu ikisinden hangisine ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre kaydın düzeltilmesinin gerekip gerekmediğinin açıklığa kavuşturulmasından ibarettir. Evlenme olayına ilişkin yukarda sözü edilen dayanak belgelerin ayrı kişilere ait olduğunun kesin olarak saptanması halinde, evliliğin nüfusa tescilinde yapılan maddi hatanın idarece dayanak belgesine uygun olarak düzeltilebileceğinden (5490 s. NHK. md. 35/1) hangi dayanak belgesinin hangisine ait olduğunun tespitine karar verilmekle yetinilmesi, aksi takdirde kaydın düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu hususlar üzerinde durulmadan eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.10.2009 (Salı)