Esas No: 2021/7196
Karar No: 2022/10345
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7196 Esas 2022/10345 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/7196 E. , 2022/10345 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi’nin temyiz isteminin ele geçen kaçak sigaraların müsaderesi talebine yönelik olduğu anlaşılmakla buna hasren; suça sürüklenen çocuğun ise hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla buna göre yapılan incelemede;
Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, yargılamanın çocuk mahkemesi sıfatıyla ve kapalı olarak yapılması gerekirken yapılmamış olması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2. maddesindeki “Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuğa baro tarafından zorunlu müdafii atanmak suretiyle müdafii huzurunda savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Suç tarihinde 18 yaşını tamamlamadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Yasanın 35. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu alınmadığı gibi, alınmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nun 31/3. maddesi uyarınca cezasından 1/3 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde yargılama yapılmak suretiyle hakkında fazla ceza tayini,
4-Suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53/4. maddesine aykırı olarak hak yoksunluğuna karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin suça sürüklenen çocuk lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu
2-Ele geçen kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken hüküm tesis edilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.