
Esas No: 2021/1801
Karar No: 2022/887
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1801 Esas 2022/887 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirketin arazi tahsis bedellerini ödemediği gerekçesiyle alacak davası açtı. Mahkeme, davayı kabul ederek davalıdan 110.846,94 TL asıl alacak, 39.968,00 TL gecikme zammı ve 27.164,68 TL KDV ile birlikte toplam 177.691,62 TL'nin tahsil edilmesine karar verdi. Ayrıca birleşen dava kapsamında davalıdan 76.348,95 TL asıl alacak, 15.271,00 TL gecikme zammı ve 16.491,59 TL KDV ile birlikte toplam 108.111,54 TL'nin tahsil edilmesine karar verildi. Ancak daha sonra davacı dava konusundan vazgeçtiğini belirtti ve davalı da bu vazgeçmeyi kabul etti. Bu durumda mahkeme kararı bozuldu ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/3 maddesi
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi
- 7251 sayılı Kanun'un 10. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 123. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı, davalı lehine ... görev sınırları içinde bulunan Bodrum ilçesinde 43.080 m2’lik ormanlık alanda enerji nakil hattı yapımı amacı ile Orman Bakanlığınca 18.03.1993 tarihinden başlayarak 49 yıl süre ile 6831 sayılı Yasanın 17/3 maddesine göre izin verildiğini, bununla ilgili davalı tarafından Ankara ....Noterliğinin 21648 yevmiye numaralı taahhüt senedi verildiğini,ancak davalı şirketin kesin ve belirlenmiş vadeye dayalı borçlarını ödemediğini açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 110.846,94 TL 2011,2012,2013,2014 yılı arazi tahsis bedellerinin vade tarihlerinden itibaren tahsil tarihine kadar 6183 sayılı Yasanın 51.maddesinde belirtilen gecikme zammıyla tahsiline karar verilmesini istemiş,birleşen davada;aynı nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 76.348,95 TL olan 2016 ve 2017 yılı arazi tahsis bedelinin vade tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek gecikme zammıya tahsiline, asıl alacak ve gecikme zammı toplamının % 18 KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece yetki yönünden bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl dava dosyası 2018/188 esas sayılı dosyada talep edilen 2011-2012-2013-2014 arazi tahsis bedelleri ve gecikme zammı KDV talebi yönünden davanın tam kabulü ile davacı ... ile davalı şirket arasında imzalanan taahhüt senedi ve 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 110.846,94 TL asıl alacak, 39.968,00 TL gecikme zammı aylık(%1,40 oranında) 27.164,68 TL KDV (%18) tutarı ile birlikte toplam 177.691,62 TL toplam alacak miktarının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Birleşen 2017/850 esas sayılı dosyada talep edilen 2016-2017 arazi tahsis bedelleri ve gecikme zammı KDV talebi yönünden davanın tam kabulü ile davacı ... ile davalı şirket arasında imzalanan taahhüt senedi ve 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 76.348,95 TL asıl alacak, 15.271,00 TL gecikme zammı aylık(%1,40 oranında),16.491,59 TL KDV (%18) tutarı ile birlikte toplam 108.111,54 TL toplam alacak miktarının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, 09/10/2020 tarihli kararın verilmesinden sonra davacı tarafından 06/01/2022 tarihli dilekçe ile davayı geri aldığını belirtmiş,davalı ise 03/02/2022 tarihli dilekçesinde davayı geri almayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Davanın geri alınması müessesesi, 6100 sayılı HMK'nin 123. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. Davacının davasını geri alması ve davalının da bu geri almaya açık rıza göstermesi durumunda, mahkemece "davanın açılmamış sayılmasına" karar verileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.
Nitekim, 22/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanununun 10. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nin 123. maddesine; "Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir." ek cümlesi eklenerek, mahkemece verilecek kararın mahiyeti,yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca, karar kesinleşinceye kadar davanın geri alınması mümkün ise de, mahkemece, bir karar verilip davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı tarafından davanın geri alındığına ve bu aşamada geri alma hakkında karar verme yetkisi mahalli mahkemeye ait bulunduğuna göre vaki geri alma hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir.
2- Bozma nedenine göre tarafların işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.