Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20242 Esas 2018/6363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20242
Karar No: 2018/6363
Karar Tarihi: 05.12.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20242 Esas 2018/6363 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ticari kredi sözleşmesindeki borcunu ödemeyince davacı banka tarafından icra takibi başlatıldı. Ancak, davalılar haksız olarak itiraz etti. Davacı taraf itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 tazminatın ödenmesini talep etti. Mahkeme, diğer davalıların adi kefil olduğunu ve asıl borçluya başvurulmadan kefillere başvurulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak, davalı şirketin kredi borcunu ödememesi nedeniyle kısmen kabul edildi ve itirazın iptaline karar verildi. Hüküm temyiz edilsede reddedildi ve onanmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- Ticari kredi sözleşmesi kanunu
- İcra ve İflas Kanunu
- Borçlar Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2016/20242 E.  ,  2018/6363 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Temlik eden davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesini diğer davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmenin teminatı olarak ayrıca araç üzerine rehin şerhi işlendiğini, davalıların kredi borcunu ödememesi üzerine hesap kat ihtarnamesi tebliğ edildiğini, akabinde başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacı bankanın asıl borçluya başvurmadan kefillere başvuramayacağını, bu nedenle açılan davanın kefiller yönünden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesini diğer davalıların adi kefil sıfatıyla imzaladığı, adi kefalette asıl borçluya müracaat edilmeden kefillere başvurulamayacağı gerekçesiyle davanın ... ve ... yönünden reddine, davalı şirketin kredi sözleşmesi gereğince kullandığı kredi borcunu ihtarnameye rağmen ödemediği gerekçesiyle davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulü ile 21.875,58 TL alacak yönünden itirazın iptaline, şartları oluşan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen alacağın %20’si oranında tazminatın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, şartları oluşmayan davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm temlik alan davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temlik alan davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden temlik alan davacıdan alınmasına, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.