Esas No: 2021/16061
Karar No: 2022/10325
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16061 Esas 2022/10325 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/16061 E. , 2022/10325 K."İçtihat Metni"
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'un, anılan Kanun'un 45. maddesi delaleti ile Ek 2. madde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 02/03/2011 tarihli ve 2010/487 Esas, 2011/207 sayılı kararının 10/03/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 19/10/2011, 2012 ve 11/12/2012 tarihlerinde işlediği kasıtlı suçlar nedeniyle daha önce verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına, sanığın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45. maddesi delaleti ile Ek 2. madde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezası ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 28/06/2019 tarihli ve 2016/637 Esas, 2019/581 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 30/12/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 22.01.2021 tarihli ve KYB. 2021-4396 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na muhalefet suçunun 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, sanığın kovuşturma aşamasında 26/05/2010 tarihinde alınan savunması ile son kez kesilmesi sebebiyle yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10/03/2011 ile yeni suçun işlendiği 19/10/2011 tarihleri arasında durmasını müteakip, kaldığı yerden yeniden işlemeye başladığı ve hükmün açıklandığı 28/06/2019 tarihine kadar kesintisiz işleyerek tamamlanmış olduğu anlaşıldığından, kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde,
2-Kabule göre de;
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
... (Kapatılan) ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 02/03/2011 tarihli ve 2010/487 Esas, 2011/207 karar sayılı ilamı ile 1163 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; anılan kararın verilmesinden önceki aşamada davanın suçtan zarar gören Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ihbar olunmaması ve gerekçeli kararın adı geçen kuruma tebliğ edilmemesi karşısında, 02/03/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmediği anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 30/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.