20. Hukuk Dairesi 2011/13681 E. , 2012/3140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 05.09.2007 tarihli dava dilekçesi ile, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, cilt no:27 hane no: 9"da nüfusa kayıtlı ... ve ... oğlu ... "e 01.03.1914 doğumlu ..."ın kanunî mirasçıları olduğunu, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii N.19.d4.1b pafta, 16 parsel numarasında kayıtlı taşınmazın, muris ..."ın babası ..."a kendi babasından miras yoluyla kaldığını ve 06.09.1961 tarihli tapulama tutanağı ile söz konusu parselin 2/4 hissesinin muris ... adına tesbit edildiğini, ancak ... Orman Bölge Şefliğince tesbite itiraz edilerek tapulama mahkemesinde dava açıldığını, tapulama mahkemesince 16 parselin orman sayılan yerlerden olduğundan tapulama dışı bırakılmasına karar verildiğini, bilahare ayrıca, 16 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak Orman Tahdit Komisyonu Başkanlığınca 04.11.1965 tarihinde verilen 17 sayılı kararla 16 parsel sayılı taşınmazın "Zarurî Devlet Ormanı Sınırı İçerisinde Bırakılmasına" karar verildiğini, tüm bu gelişmeler üzerine müvekkillerinin miras bırakanı ... tarafından dava açıldığını ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/286 E- 1969/377 K. sayılı 05.11.1969 tarihli ilamıyla "16 parsel sayılı taşınmazın ekli krokide (B) ile gösterilen 40.000 m2’lik bölümünün orman sınırları dışında bırakılmasına" karar verildiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/286 E. ve 1969/377 K. sayılı ilamının icrası için tapu sicil müdürlüğü"ne başvurmuş olmalarına rağmen, tapu sicil müdürlüğü tarafından taşınmazın beyanlar hanesine "Bu parsel hakkında birbiriyle çelişen mahkeme kararları ve tapulama komisyonu kararları bulunduğundan genel müdürlükçe bu parseller hakkında kesin bir mukteza alınmadıkça, üzerinde herhangi bir işlem yapılamaz" şeklinde kayıt düşülmek suretiyle 08/07/1977 tarih 935 Yevmiye no.lu karar alınarak müvekkillerin miras bırakanı ..."ın tescil talebinin kabul edilmediğini, müvekkillerinin miras bırakanı ..."ın, mahkeme kararıyla da hüküm altına alındığı üzere; miras yoluyla kendisine geçmesinden vefat ettiği 1977 tarihine kadar dava konusu taşınmazı aralıksız ve nizasız şekilde malik gibi kullandığını ve malik sıfatıyla taşınmaza zilyet olduğunu, ..."ın 1977"de vefatı ile söz konusu taşınmazın zilyetliği müvekkili davacılara geçtiğini, davacıların tümünün de miras yoluyla kendilerine geçmiş olan taşınmazın zilyetliğini dava tarihine kadar aralıksız ve nizasız şekilde sürdürdüklerini, bu nedenle, 16 parsel sayılı taşınmazın mahkemece orman olmadığı tespit edilmiş olan 40. 000 m2’lik bölümünün muris ..."ın kanunî mirasçıları olan davacıların 20 yılı aşkın süreden beri aralıksız ve çekişmesiz olarak malik sıfatıyla taşınmazı ellerinde bulundurmakta ve kullanıyor olmalarını ileri sürerek davacı müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 16 parsel sayılı taşınmazın 14.10.2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli ölçekli krokide (A) harfi ile gösterilen 40000 m2"lik kısmının orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1964 yılında yapılan orman tahdidi ile 1982 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ve 1984 yılında yapılan ve kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Yörede 1961 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, ... köyü, 16 parsel sayılı 122400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 2/4 hissesi ... , 1/4 hissesi Elif Uyar, 1/4 hissesi Zaman Uyar adına tesbit edilmiştir. Tesbite Orman Yönetimi itiraz etmiş ve ... Tapulama Mahkemesinin 18.01.1966 tarih ve 1964/1-1966/2 sayılı kararıyla taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, 7. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiştir. Yörede 1964 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında, çekişmeli taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış ve muris ... tarafından orman kadastrosuna itiraz davası açılmış ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.11.1969 tarih ve 1966/286-1969/372 sayılı kararıyla 16 parselin (B) ile gösterilen 40000 m2’lik kısmının orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yörede yapılan ve 16.11.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ve yine, 4999 sayılı Yasanın 9. maddesi kapsamında yapılan vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında aplikasyon, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hataların düzeltilmesi uygulaması sırasında, P.36 numaralı orman iç parseli olarak tahdit dışında bırakıldığı, çekişmeli taşınmazın ... Tapulama Mahkemesinin 18.01.1966 tarih ve 1964/1-1966/2 sayılı kararıyla orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılmasına karar verildiği; aynı şekilde, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.11.1969 tarih ve 1966/286-1969/372 sayılı kararıyla (B) ile gösterilen 40000 m2"lik kısmının orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmakta olup, çekişmeli taşınmazla ilgili iki ayrı kesinleşmiş karar bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazla ilgili iki ayrı kesinleşmiş hüküm bulunduğundan, bu kararlardan biri iade-i muhakeme yoluyla kaldırılmadığı sürece, taraflardan biri lehine tescil hükmü oluşturulmuş olması doğru olmadığı gibi, çekişmeli 40000 m2"lik kısma yönelik Orman Yönetimi ve Hazine tarafından açılmış bir dava da bulunmadığından, mahkemece davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen 40000 m2"lik kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus, hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2. fıkrasının tamamen kaldırılmak suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 05/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi