Esas No: 2022/57
Karar No: 2022/6724
Karar Tarihi: 06.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/57 Esas 2022/6724 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptali ve tescil davasında, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu olan ormanlık bir taşınmazın tapusunun iptali ve adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir ancak temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme, dava konusu taşınmazın orman vasfında olması gerekçesiyle reddine karar verilmiş ancak eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, en eski tarihli belgeler, amenajman planı ve keşif yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, taşınmazın özellikleri konusunda uzman şahısların da yer alması gerektiği belirtilmiştir.
Kanunlar:
- 3116 sayılı Kanun
- 4785 sayılı Kanun
- 5658 sayılı Kanun
- 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi
- 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 14/2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2009 yılında yapılan kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü sınırları içinde bulunan 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 1.428.259,00 m2 yüzölçümü ve orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın orman vasfında olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydı dahi dosya içerisine alınmamış hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1958 tarihli memleket haritasında taşınmazın yeşil alanda kaldığı bildirilmiş ama bu haritanın üretildiği hava fotoğrafı getirtilmek sureti ile taşınmazın niteliği şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir.
O halde Mahkemece dava, yöreye ait en eski ve tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ilişkin memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak, dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini,üzerinde bulunan ağaçlarının yaşı ve dağılımı ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit yada tescil edilip edilmediği ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 06.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.