Esas No: 2021/12538
Karar No: 2022/6726
Karar Tarihi: 06.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/12538 Esas 2022/6726 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar adına kayıtlı olan iki taşınmazın, davacı tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ve adına tescil talebiyle açılan dava sonucunda, mahkeme keşif ücretinin yatırılmaması gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak davacı keşif ücretini yatırmadan önce başka bir dava dosyasında aynı taşınmazlar için keşif kararı verildiğini talep etmiş, ancak mahkeme bu talebe yanıt vermemiştir. Bu durumda, mahkeme davacının talebiyle ilgili karar vermeden davanın reddine karar verdiği için, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Hükmün bozulması kararı verilmiştir.
6100 sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca karar bozulmuştur. Tarafların HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, istek halinde peşin alınan harcın temyiz edene iadesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hasankeyf İlçesi ... Köyü sınırları içinde bulunan 134 ada 12 parsel sayılı taşınmaz, 14128 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile; 134 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise 56337 m2 yüzölçümü ve ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu 134 ada 12 ve 134 ada 3 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapusunun iptalini ve adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının kendisine verilen kesin süre içerisinde keşif ücretini yatırmadığı, davanın zilyetliğe dayalı açıldığı, keşif yapılıp bilirkişi raporları alınmadan davanın ispatının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 03.12.2015 tarihinde yapılan duruşmada, keşif için ara karar kurulduğu, davacıya keşif günü olan 28.03.2016 gününe kadar keşif ücretini yatırması için kesin süre verildiği; davacının kesin süre dolmadan 14.03.2016 tarihinde mahkemeye sunduğu dilekçesinde, aynı Mahkemenin 2014/348 Esas sayılı dosyasında dava ettiği taşınmazlar için keşif kararı verildiğini ve kendisinin o dosyada keşif ücretini ödediğini belirterek maddi imkanlarının kısıtlı olması nedeni ile her iki dosyanın birleştirilerek davaya devam edilmesini talep ettiği, davacının dilekçesinin hakim tarafından havale edilerek dosya içerisine konulduğu, ancak dilekçesindeki talebi ile ilgili bir karar verilmediği, bir sonraki duruşma günü olan 28.04.2016 tarihinde davacının "diğer dosya ile bu dosyanın birleştirilmesini talep ediyorum mahkeme birleştirme kararı vermediği takdirde keşif masrafını yatıracağım" şeklinde beyanda bulunduğu, duruşma sırasında davacının talebi ile ilgili bir karar verilmeden ve talebinin reddi halinde davacıya keşif ücretini yatırması için bir imkanda tanınmadan davanın reddine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı kendisine verilen kesin süreden önce Mahkeme sunduğu dilekçesinde ve karar duruşmasında birleştirme kararı verilmesini talep etmiş ve duruşmada dosyalar birleştirilmeyecekse keşif ücretini yatıracağını dile getirmiştir.
Bu durumda Mahkemece davacının talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilerek bu karar sonucuna göre davacıya keşif ücretini yatırması için imkan tanınması, daha sonra da toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerekirken bu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bu nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin alınan harcın temyiz edene iadesine, 06.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.