12. Ceza Dairesi 2013/23308 E. , 2014/16904 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-4, 52/4, 50/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkındaki hükmün yapılan temyiz incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırım” ibaresinin 01.03.2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26.02.2008 tarih 5739 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hükmün kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığı"nca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi ve TCK"nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında tayin edilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi sırasında hesap hatası yapılmak suretiyle, 18.200 TL yerine 18.000 TL olarak eksik tayin edilmesi,
3- Gün para cezası adli para cezasına çevrilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 3. bendindeki ”takdiren” ibaresinden sonra gelmek üzere, “TCK"nın 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 TL"den” ibarelerinin eklenmesi ile aynı bendin devamındaki, “18.000” ibaresinin “18.200” olarak değiştirilmesi ve 5. bendin hüküm fıkrasından çıkartılmasıyla “TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına (ihtarat yapılamadı)."
ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
T.C. Başbakanlık Toki Toplu Konut İdaresi Başkanlığı"nın Rize ili, ... ilçesinde yapılacak konut, işyeri, kafeterya, anaokulu ile alt yapı ve çevre düzenlemesi inşaatı yapım işinde, işçi olarak çalışan ölenin, çatıdaki malzemeyi yapıştırmakta kullanılan tüpü çalışma yapılan çatıya getirdiği sırada yere bıraktığı tüpün ağırlığıyla dengesini kaybedip tüp ile birlikte 5. kattaki çatının kenar kısmından koyarak inşaat halindeki binadan aşağıya düşmesi sonucunda öldüğü olayda; sanığın, ... Tic. Anonim Şirketi"nin Yönetim Kurulu Başkanı olup, söz konusu inşaat için, sorumlu şantiye şefi atadığı söz konusu işin niteliği ve kapsamı nazara alınarak fiilen de yürütmesinin mümkün olmadığı fiilen yürüttüğüne ilişkin bir tespitin de bulunmadığı anlaşılmakla; asıl işverene kusur yüklenemeyeceği, hakuki sorumluluğunun bulunmasının cezai yönden de sorumluluğunu gerektirmeyeceği anlaşılmakla beraatine karar verilmesi yerine, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırım” ibaresinin 01.03.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 26.02.2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hükmün kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi ve TCK"nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında tayin edilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi sırasında hesap hatası yapılmak suretiyle, 18.200 TL yerine 18.000 TL olarak eksik tayin edilmesi,
3- Gün para cezası adli para cezasına çevrilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.