Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ..... Köyü çalışma alanında bulunan, 861 parsel sayılı 16.288,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalılar S.. A.. ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı T.. G.., maliki bulunduğu 862 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 861 parsel sayılı taşınmaz lehine eksik belirlendiği iddiasıyla ve tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı T.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacı T.. G.."in dayandığı tapu kaydının uygulanamadığı ve davacının tapu kaydının kapsamında olduğunu ileri sürerek gösterdiği alanların zaten davacı adına tescil edilen 862 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahallinde davacı vekilinin katılımıyla yapılan keşifte davacı taraf kendi taşınmazının sınırlarını göstermiş ve bu gösterime göre hazırlanan fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen ve mahkemece 862 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığı kabul edilen bölüm dosya içerisindeki haritalardan ve fen bilirkişisi raporundan 861 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı ve dava konusu edilen bölüm olduğu anlaşılmaktadır. Doğru sonuca ulaşmak için; davacı ve davalının tutunduğu ve tespite esas alınan tapu kayıtları varsa haritası, ifraz krokisi ve oluşum belgeleri ile birlikte tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve fen ve ziraatçı bilirkişi aracılığıyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında tarafların dayanağı olan tapu kayıtlarının haritası ve ifraz krokileri uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Ancak tapu kaydının krokisi zemine uygun değilse ve uygulama kabiliyeti yok ise tapu kayıtlarının sınırlarına itibar edilmelidir. Tapu kayıtları ihdasından itibaren tedavülleriyle okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.