Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/11503 Esas 2014/16902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/11503
Karar No: 2014/16902
Karar Tarihi: 09.07.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/11503 Esas 2014/16902 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, davacının haksız tutuklamadan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının tazminatını davalıdan alarak davacıya verdi. Manevi tazminat miktarı için objektif kriterler bulunmamasına rağmen, davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklama süresi ve tarzı gibi faktörler dikkate alındı. Hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir miktar olarak tespit edildiği belirtildi. Ancak, davacının faiz talebinin kabul edilmediği ve bunun kanuna aykırı olduğu vurgulandı. Bu nedenle, kararın CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulduğu ancak yeniden yargılamayı gerektirmediği belirtildi. Ayrıca, maddi ve manevi tazminat hükümlerine \"14.02.2007 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi\" ibaresi eklendi. Kararda geçen kanun maddeleri CMK'nın 141 ve 142. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri olarak belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2014/11503 E.  ,  2014/16902 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi
    Hüküm : 170 TL maddi, 13000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığına dava adının "466 sayılı Kanuna göre tazminat" yerine CMK"nın 141,142. maddelerine göre tazminat talebi yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre,tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davacının haksız tutuklamadan doğan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemini içeren dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmamış ise de, sonradan "ıslah" suretiyle bu hususta sözlü veya yazılı talepte bulunulması mümkün bulunduğundan ve davacı tarafından ibraz edilen 14.02.2007 tarihli dilekçede hakediş tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş olmasına rağmen, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara talep tarihinden faiz işletileceğinin dikkate alınmaması,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının maddi ve manevi tazminat hükmedilmesine ilişkin bentlere "ıslah tarihi olan 14.02.2007 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine" ibaresinin yazılıp sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.