Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/307
Karar No: 2017/324
Karar Tarihi: 22.02.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/307 Esas 2017/324 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/307 E.  ,  2017/324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 5. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.11.2011 gün ve 2010/824 E., 2011/604 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03.03.2014 gün ve 2012/993 E., 2014/6646 K. sayılı kararı ile:
    "…A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı iş yerinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davalının Teknosa ile yaptığı hizmet alım sözleşmesinin sona erecek olması nedeniyle iş yeri değişikliği yapıldığını, ancak yeni iş yerinde daha düşük ücretle ve daha uzun saatlerle çalıştırılacağından yapılan iş yeri değişikliğini kabul etmeyerek iş akdini haklı nedenlerle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının atamasının yapıldığı Agora AVM" ye gitmediğinden iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının yeni görevlendirileceği işyerinde daha uzun sürelerle ve daha düşük ücretle çalıştırılacağına ilişkin davalı işverence herhangi bir yazılı bildirimde bulunulmadığı, yazılı bildirimde aynı ücretle çalışacağının belirtildiği, yeni işyerinde hiç çalışmayan davacının çalışma sürelerinde, davalı şirket tarafından açıkça yazılı bir bildirim yapılmadığı sürece değişiklik yapılacağını ileri sürmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafın yeni görevlendirdiği işyerinde çalışan işçilerin asgari ücretle çalıştıklarını, gece çalışması yaptıklarını ve daha uzun sürelerle çalıştıklarını ileri sürerek kendisine de aynı koşulların uygulanacağı iddiası ile iş akdini feshettiği, oysa yukarıda belirlendiği üzere fiilen çalışmaya başlamadan ve iddia edilen hususlar gerçekleşmeden davacının haklı fesih yapamayacağı, netice itibariyle davacının iş şartlarında esaslı değişiklik olduğunu ispatlayamadığı ve haklı fesih yaptığı yönünde kanaat gelmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Davacı, iş sözleşmesini, işverence yapılan görev değişikliği sonucu ücretinde meydana gelecek düşüş nedeni ile sona erdirdiğini belirtmiştir.
    Davalı işverence yeni yerde daha düşük ücret ödendiği mevcut bordro ve tanık beyanları ile anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davacının nakil sırasında gideceği yerde aleyhe değişiklik olgusunu önceden öğrenerek fesih yoluna gittiği, işverence sunulan atama formunda davacının imzasının bulunmadığı ve bu formdaki ücret kısmının işverence her zaman doldurulabileceği göz önüne alındığında işçinin iş sözleşmesini aleyhte değişikliği kabul etmeyerek haklı olarak sona erdirdiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu…"

    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava kıdem tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili müvekkilinin, davalı şirket bünyesinde güvenlik görevlisi olarak 16.10.2007 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, merkezi İstanbul"da olan davalı şirketin İzmir"deki yetkililerinin 20.07.2010 tarihinde kendisine TEKNOSA ile sözleşmelerinin bittiğini, bu nedenle iş sözleşmesini 2 saat iş arama izni kullanması suretiyle feshedildiğini bildirdiklerini, çalışma şekli sebebiyle iş arama iznini kullanamayan müvekkiline daha sonra bu fesihten vazgeçildiği, 31.08.2010 tarihinden itibaren Agora AVM’de günde 10 saat ve aylık 620 TL ücretle çalıştırılacağının bildirildiğini, ancak müvekkilinin çalışma sürelerinde artış, ücretinde düşüş ve evine uzaklık içeren ve iş şartlarında değişiklik öngören bu iş teklifini kabul etmeyerek 27.08.2010 tarihli fesih ihbarnamesi ile iş sözleşmesini feshettiğini davalı şirkete bildirdiğini, bu arada evine Agora AVM"de çalıştırılacağı ve aylık brüt 888,35 TL ücret alacağı, altına da imzadan imtina ettiğine ilişkin atama yazısının geldiğini, bir zaman sonra devamsızlık sebebi ile iş sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin yazı gönderildiğini, yazıda atamanın sözlü yapıldığının da ikrar edildiğini, müvekkili tarafından gerçekleşen fesihten sonra iş sözleşmesinin bir kez daha feshinin mümkün olmadığını, iş sözleşmesi müvekkilince haklı nedenle feshedildiğinden kıdem tazminatı hakkının doğduğunu, ödemenin yapılmadığını iddia ederek kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili müvekkili şirketin, taşeron olarak asıl işverene bağlı işyerlerinde güvenlik hizmeti verdiğini ve güvenlik sözleşmesinin sona ermesi halinde, güvenlik görevlilerinin kadro ihtiyacı olan başka projelere aynı unvan ve aynı ücretle atandıkları; davacıyı TEKNOSA Kemeraltı projesinde çalışmakta iken asıl işveren ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmesinin 31.08.2010 tarihinde sona ermesi nedeniyle 01.09.2010 tarihinden geçerli olmak üzere aynı çalışma koşulları ve sosyal haklarla Balçova AGORA AVM"ye atamak istendiklerini ancak davacının 18.08.2010 tarihli atama yazısını imzalamaması üzerine, işbaşı yapmaması halinde iş akdinin feshedileceğinin bildiren 23.08.2010 tarihli atama yazısının davacının adresine gönderildiğini, davacının 27.08.2010 tarihli ihbarname ile yeni işyerinde ücretinin düşük olduğunu bunun da çalışma şartlarında esaslı değişiklik yapılması anlamı taşıdığını, esaslı değişikliği kabul etmediğinden iş sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini fakat davacıya önce sözlü, sonra yazılı olarak yapılan bildirimde aynı şartlarda ve aynı ücretle atamasının yapıldığı bildirildiğinden ihbarnamenin değerlendirilmediğini, 01.09.2010 tarihinde AGORA AVM’deki işyerine girişinin yapıldığını, takip eden günlerdeki devamsızlığı üzerine iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olay bakımından davacının yeni atandığı işyerinde fiilen işe başlamadan çalışma şartlarında esaslı değişlik yapıldığı iddiasıyla iş sözleşmesini feshetmesi halinde kıdem tazminatı almaya hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak yasal düzenlemeler ve çalışma koşullarında esaslı değişiklik kavramı üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, genel anlamda çalışma koşulları iş görme ediminin ifa edileceği, iş ilişkisinin tabi olduğu tüm koşulları ifade eder. İşin ifa yeri, ifa zamanı, ücret, çalışma süreleri, yıllık ücretli izin süreleri gibi işin ifa sürecine ilişkin hususlar çalışma koşullarını oluştururlar. (Ekonomi, M : Çalışma Şartlarının Belirlenmesi ve Değişen İlkelere Uyumu, Prof. Dr. Kemal Oğuzman’a Armağan, Ankara 1997, s.158).
    Çalışma koşullarının hukuki temelleri Anayasa, yasa hükümleri, toplu iş sözleşmesi ve işverenin yönetim hakkıdır. Taraflar yapacakları değişiklik sözleşmesi ile emredici yasa ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla çalışma koşulların da değişiklik gerçekleştirebilirler. İşveren yönetim hakkı aracılığıyla işçinin edimini tür, yer ve zaman olarak şekillendirebilir. (Taşkent, S.: İşverenin Yönetim Hakkı, İstanbul 1981, s.43 vd.)
    4857 sayılı İş Kanunu’nun “Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi” başlıklı 22nci maddesinde, işyeri koşullarında yapılacak esaslı değişikliklerin yapılabilme koşulları düzenlenmiştir. Anılan madde: “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
    Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.” hükmünü içermektedir.
    Madde metninde de açıkça işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin ancak durumun işçiye yazılı olarak bildirmesi sureti ile yapılabileceği, bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişikliklerin işçiyi bağlamayacağı belirtilmektedir.
    Somut olay bu çerçevede irdelendiğinde; davacı TEKNOSA Kemeraltı projesinde çalışmakta iken asıl işveren ile davalı şirket arasındaki sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle 01.09.2010 tarihinden geçerli olmak üzere Balçova AGORA AVM"de görevlendirilmiştir. Davacının yeni işyerine gidebilmek için iki araç değiştirmesi gerekmektedir. Bununla birlikte yeni işyerinde davacı ile aynı işi yapan güvenlik görevlilerine daha düşük ücret ödendiği dosya içinde bulunan bordro ve tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. O halde tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek işçinin çalışma koşullarındaki aleyhte değişikliği kabul etmeyerek iş sözleşmesini haklı olarak sona erdirdiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı dikkate alınarak istemin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
    Belirtilen bu maddi ve yasal olgular gözetildiğinde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi