14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6906 Karar No: 2013/9441 Karar Tarihi: 20.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6906 Esas 2013/9441 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/6906 E. , 2013/9441 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.02.2013 gün ve 2012/14506- 2013/1373 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizce, mahkeme kararının 04.02.2013 tarihli ve 2012/14506 – 2013/1373 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. İnanç sözleşmesi, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) “delil başlangıcı” niteliğinde bir belge varsa 6100 sayılı HMK’nın 202. maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir. Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. Davacıların iddialarını yazılı delil veya delil başlangıcı niteliğindeki bir belgeyle ispatlayamadıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak davacıların yemin deliline dayanmış olmalarına rağmen yemin hakları kullandırılmadan yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerektiği halde yanılgılı değerlendirmeyle onanmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemeden anlaşılmış, davacı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 04.02.2013 tarihli ve 2012/14506 – 2013/1373 sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.