17. Ceza Dairesi 2016/19813 E. , 2019/2009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ..., ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme ile sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümler açısından, sanık ..."ın söz konusu şirkette daha önce çalıştığını ve alacağı bulunduğu halde alamadığını beyan ettiği, duruşmaya çağrılarak dinlenen mağdur"un gerçekte araç sahibi olmayıp aracın sahibi olan şirketin çalışanı olduğu, kendisine de bu konu hakkında hiç bir soru sorulmadığı, esasen şirket yetkilisi veya sahibi olmadığından kesin olarak cevaplandırmasının da mümkün olmadığı, şirket sahibinin ifadesine başvurularak sanığın burada çalışıp çalışmadığının araştırılması gerekirken hiç bir araştırma yapmadan TCK"nun 144/1-b maddesinden uygulama yapılması gerekip gerekmediği tartışılmadan, eksik kovuşturma sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi,
2-Tüm sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından sanıkların birlikte sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmaların gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Tüm sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanıklar ... ve ...’ın arabanın mülkiyetini edinmek gayesinde oldukları, bu eylem için de hırsızlık suçundan ceza aldıkları, sanıkların tamamını elde ettikleri araca verdikleri zarardan artık ayrıca mala zarar verme suçundan ceza alamayacakları gözetilmeden haklarında ayrıca mala zarar verme suçundan hüküm kurulması,
5-Sanık ... hakkında, sanığın diğer sanıkların işledikleri hırsızlık eylemine iştirak etmeksizin arabanın sökülüp parçalanmasına yardımcı olduğu ve satılmasına
aracılık ettiği anlaşılmaktadır. Ancak bu eylemi hırsızlık eyleminde bulunan diğer sanıklar ile önceden anlaşmalı olarak yapmış olması halinde eyleminin TCK"nun 39. maddesi kapsamında yardım eden olacağı, böyle bir anlaşma bulunmadan aracı sökmesi halinde ise; öncelikle aracı çalan sanıklar aracı mal edinmiş oldukları için kendileri bile ayrıca mala zarar verme cezası almazken, onların verdiği zarara yardım edenin aracın eski zilyedine karşı mala zarar vermeden evleviyetle ceza almayacağını tesbitle; parçaladığı aracın satılmasında kendisinin aracılığı ve bundan gelir edinmesi söz konusu olduğu takdirde eyleminin TCK"nun 165. maddesindeki suçun işlenilmesine iştirak etmeksizin suç eşyasının kabul edilmesi ve satılması suçunu oluşturacağı, sanığın hukuki durumu bu ayrıntı tetkik edilerek değerlendirilmeden yanlış vasıflandırma ile mala zarar verme suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ‘in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.