Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10480
Karar No: 2015/11866
Karar Tarihi: 15.06.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10480 Esas 2015/11866 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/10480 E.  ,  2015/11866 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.

    Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-30.03.1989-23.03.2004 tarihleri arasında dava dışı ...yürüten davacı adına tanzim edilen 2007/25424, 25425, 25426, 25427 sayılı 4 adet ödeme emirleri ile Başkanlığın Kuruma karşı olan 2002 yılı 5"inci ayı ile 2004 yılı 2. ayları arasındaki prim ve ferilerine ait borçlar nedeniyle Kurumca sorumlu tutulan davacının, anılan ödeme emirlerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile iptalini istediği anlaşılmaktadır.
    Zamanaşımı süresi bakımından 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceki dönemle, 5198 sayılı Yasanın yürürlüğü sonrasına ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden,...’nun alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Giderek, zamanaşımının başlangıç tarihi ise, yine, Borçlar Kanunu’nun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir. Zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanunu’nun 132. ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren, 3917 sayılı Kanunun getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu tarihler arasındaki döneme ilişkin prim ve gecikme zammı alacakları yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. Bu yönde 102. madde hükmüne göre, zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı ise, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yıl başıdır.

    Eldeki davada; davacının, 30.03.1989-23.03.2004 tarihleri arasında ...yaptığı ve bu kapsamda davaya konu ödeme emirlerine konu borçlar nedeniyle, ortak ve temsilcisi olduğu dönemde tahakkuk eden prim alacaklarında zamanaşımı definin dikkate alınması isabetli ise de, müteselsil sorumluluk bakımından, 506 sayılı Yasanın 79. maddesi gereğince davacının sorumlu olacağı primlerin kapsamı belirlenirken, primlerin ait olduğu ayın sonunda tahakkuk edeceğinin ve buna göre 23.03.2004 tarihinde temsil yetkisi sona eren davacının 27.03.2008 tarihinde açılan bu dava ile zamanaşımına uğramayan ve tahakkuk eden 2004 yılı 2. aydan dolayı sorumlu olduğunun dikkate alınmaması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 58’nci maddesinin beşinci fıkrasında, “itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.
    Madde hükmü ile ödeme emrine karşı, dava açan borçlunun tamamen veya kısmen haksız çıkması halinde % 10 haksız çıkma tazminatının alınacağı açıkça belirtilmiştir. Bu düzenleme, ödeme emrine karşı mesnetsiz dava açılarak, kamu alacağının tahsilinin geciktirilmesini önlemeye yönelik olduğundan, ödeme emrine karşı açılacak davanın esasına girilerek esastan reddi ve davacının haksızlığının anlaşılması karşısında, Mahkemece; redde konu dönem yönünden davalı kurum lehine haksız çıkma tazminatının da hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden,bhüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince, hüküm düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine; "davanın kısmen kabulü ile,
    1-Davacının davalı kurumca gönderilen 13.3.2008 gün ve 07/25424, 07/25425, 25426, 25427 sayılı ödeme emirlerine konu dönemlerden 2003 yılı 1. ay (1. ay dahil) ile 2004 yılı 2. ay (2. ay dahil) arasındaki borçlar nedeniyle sorumlu olduğunun tespitine, ödeme emrine konu dönemlerden 2003 yılı 1. ay öncesi dönemlere ait borçtan zamanaşımı nedeniyle sorumlu olmadığının tespitine, 2003 yılı 1. ay öncesi dönemler bakımından ödeme emirlerinin iptaline,
    2-Kısmen Kabule göre, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi gereğince reddedilen 2003 yılı 1. ay (1. ay dahil) ile 2004 yılı 2. ay (2. ay dahil) arasındaki borç aslının %10"u tutarında haksız çıkma tazminatının davacıdan tahsili ile davalı Kuruma verilmesine,
    3-Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacının peşin yatırdığı 14,00 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
    4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan hükmün verildiği tarihte geçerli olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
    ../...
    5-Dava kısmen kabul edildiğinden ve davalı taraf vekille temsil olunduğundan hükmün verildiği tarihte geçerli olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Davacı tarafın bozma öncesi yaptığı 303,50 TL yargılama giderinden dava kısmen kabul edildiğinden ve takdiren 103,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına," ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi