MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı "..."in kayıt maliki "... ..."nın mirasçısı olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Somut olayda; davacı, dava konusu 4, 179 ve 340 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “... ...” şeklindeki kaydın “... ...”, “ ... oğlu ... ...” şeklindeki kaydın “... ... oğlu ... ...”, “ ... oğlu ... ...” şeklindeki kaydın “... ... oğlu ... ...”, “ ... oğlu ... ...” şeklindeki kaydın “... ... oğlu ... ...”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ...”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ... ”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ...”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “...
... kızı ... ...”, “... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Kaydının düzeltilmesine karar verilen “... ... oğlu ... ...”, “... ... oğlu ... ...”, “... ... kızı ... ...”, “... ... kızı ... ...” nüfus kaydında sağ görünmektedir.Ayrıca kaydı düzeltilmesine karar verilen “... ... kızı ... ...”, “ ... ... oğlu ... ...”, “... ... kızı ... ...”, “... ... kızı ... ...”"nın dosya içerisindeki veraset ilamları incelendiğinde davacının bu tapu kayıt maliklerinin mirasçısı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı yetki belgesine dayanarak da dava açmadığından aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
Mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar karar verilmesi gerekirken davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.