21. Hukuk Dairesi 2019/6908 E. , 2020/2250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi;
Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin murisinin iş kazası neticesinde vefat ettiğini beyanla asıl dava dosyasında davacı eş ve çocuklar için fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 4.000,00 TL’şer maddi tazminat ile 50.000,00 TL’şer manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemlerini davacı eş için 315.193,14 TL’ye, çocuk ... için 31.130,33 TL’ye, çocuk... için ise 44.265,40 TL’ye ıslah etmiş, birleşen dava dosyasında ise davacı eş için 192.578,86 TL, davacı çocuk ... için 27.493,67 TL ve çocuk... için 24.660,60 TL ek maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
B)Davalıların Cevapları;Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, iş kazasının meydana gelmesinde müvekkiline yüklenebilecek kusur bulunmadığını, olayın bakım-onarım ve tadilat işi sırasında meydana geldiğini, müvekkili tarafından bakım-onarım ve tadilat işlerinin diğer davalı ... Elektrik"e ihale edildiğini, 04/12/2009 tarihinde de yer tesliminin yapıldığını, 05/12/2009 tarihinde dava konusu olayın meydana geldiği yerde çalışmaya başlanılmadan önce müvekkili tarafından elektrik kesintisi olacağının yazılı ve sözlü basın vasıtasıyla ilan edildiğini, aynı gün saat 08:15"te ... kabininden enerji kesilerek hatta çalışma olduğuna ilişkin levha konulup asma kilit takılarak kabin kapısının kilitlendiğini ve hattın başından topraklama yapıldığını, müvekkili tarafından kendi işçisi çalıştırılmaksızın bakım-onarım ve tadilat işinin diğer davalı şirkete vermesi nedeniyle asıl işveren olamayacağını, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğuna işaretle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... ve ... Elektrik Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin ve de büyük ortağı olduğu ... Elektrik Temizlik Hizmetleri İnşaat Taahhüt Gıda Nakliyat Ticaret Sanayi Ltd.Şti."ye atfedilecek hiçbir kusur olmadığını, yapılan ceza yargılamasında dosyaya sunulan 29/12/2010 tarihli elektrik mühendisi bilirkişi raporunda olayın gerçekleştiği direğe herhangi bir ters besleme sağlayacak enerji hattının olmadığının net olarak tespit edildiğini, kabin görevlileri dışında kimsenin giremeyeceği düşünüldüğünde ... görevlisi olan şahıslardan bir veya birkaçının iş bitmeden, tutanak düzenlemeden, usulsüz olarak elektrik açması ile meydana geldiğinin anlaşıldığını, olay günü yapılan işin teknik sorumluluğunun tamamen ... görevlilerine ait olduğunu, ayrıca davacıların talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğuna işaretle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekilinin cevap süresinden sonra beyanda bulunduğu davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı;
İlk derece mahkemesince,asıl davanın kabulü ile eş lehine 315.193,14 TL,çocuk ... lehine 31.130,33 TL, çocuk... lehine 44.265,40 TL maddi tazminat ile her bir davacı lehine 50.000,00 TL manevi tazminatın 05/12/2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, birleşen davanın da kabulü ile eş lehine 92.578,86 TL, çocuk ... lehine 27.493,67 TL, çocuk... lehine 24.660,60 TL maddi tazminatın 05/12/2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı;
İlk Derece Mahkemesinin taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz Nedenleri,
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, duruşma için harcanan yol, yemek ve yakıt ücreti dikkate alınarak vekalet ücretinin iki kat takdir edilmesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, işin anahtar teslim ve ihale suretiyle diğer davalı ... şirketine verildiğini bu nedenle müvekkiline kusur verilemeyeceğini, şirket çalışanlarının kusurunun adam çalıştıran sıfatıyla müvekkiline yöneltilip şirketin sorumlu tutulamayacağını, hükmedilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. Davalı ... Şirketi ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, Elektriği kesip bağlama yetkisinin tamamıyla ...’ın tekelinde olduğunu, ... yetkilileri arasında yanlış anlamadan kaynaklı olarak elektrik verilmesi nedeniyle müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, müvekkili ...’e şahsi kusur atfının mümkün olmadığını, ölümün düşmekten kaynaklı değil elektriğe temastan kaynaklı olduğunu, bu hususta adli tıp hekimlerinden görüş sorulmadan davacının düştüğü kabul edilerek emniyet kemeri verilmediğinden bahisle kusur verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkiline elektiriğin kesilmemesi nedeniyle kusur verilemeyeceğini, ücretin TÜİK’den dosyaya getirilen ücret olarak dikkate alınması gerektiğini, SGK tarafından açılan rücu davasında hüküm altına alınan gelirin daha yüksek olup bu gelirin tenzil edilmesi gerektiğini, ibraz edilen uzman bilirkişi görüşlerine istinaf mahkemesince değer verilmemesi ve gerekçede tartışılmamasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, ... kabininden ... ve ...tarafından talimatlara aykırı şekilde elektirik verildiği, ... Ştinin elektirk telinde gerekli güvenlik önlemleri almadığı, kazalının çalıştığı hattın topraklanması için gerekli önlemleri almadığı çalışılan hatta 80 adet direk olduğu 37 adetinde bakım ve onarım işlemi yürütüldüğü, dava harici teknisyenler müvekkilinin talimatı olmadan haberleşmeden elektiriği hatta verdiklerini kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, her 3 kusur raporunda müteveffa işçinin sorumluluğuna ilişkin yeterli bir tespit yapılmadığını, ceza dosya içeriği ve tanık anlatımları irdelenmeden kusur verildiğini, ilk iki hesap raporundaki çelişkiler giderilmeden 3. Hesap raporu alındığını, erkek çocukların destek süresinin 18’den 20’ye çıkartılmasının, davcı eş için Evlenme ihtimali indirimi yapılmamasının, ücret hesabının 26 gün üzerinden hesap yapılması gerekirken bir ay üzerinden hesap yapılmasının, Tes İş Sendikası verileri dikkate alınarak asgari ücretin 2,6 katı üzerinden hesap yapılmasının hatalı olduğunu, SGK tarafından açılan rücu davasında hüküm altına alınan gelirin daha yüksek olup bu gelirin tenzil edilmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatların fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacılar vekilinin tüm davalılar vekillerinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine;
2- Dava, sigortalının iş kazası neticesinde vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının asıl işveren ...’a bağlı iş gören alt işveren ...’nde yüksek gerilim elektirik işçisi olarak çalışırken 05/12/2009 tarihinde elektrik akımına kapılıp yüksekten düşmek suretiyle iş kazası geçirip vefat ettiği, olayın SGK tarafından da iş kazası olarak kabul edildiği, hükme esas alınan kusur raporunda kazalı sigortalıya kusur verilmezken davalıların kusurlu olduklarının tespit edildiği, mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda sendika tarafından bildirilen asgari ücretin 2.60 kat düzeyindeki ücret üzerinden yapılan hesaba itibar edilerek karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflar arasında hükme esas alınan ücret noktasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.İş kazası sonucu vefat nedeniyle destektekten yoksunluğa dayalı maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; sigortalının imzasını taşıyan bordrolara yansıyan ücret olduğu, bu tarda belgenin bulunmaması halinde işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücretin sigortalının sendikalı olup olmadığı da dikkate alınarak sendikalardan, aksi durumda ise emsal ücret araştırması ile tespit edileceği, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş sigortanın imzasını taşımayan belgelerin ücret olarak kabul edilemeyeceği Yargıtay’ın ve Dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir.Öte yandan somut olaya uygulanması açısından usuli kazanılmış hak kavramı üzerinde de durulması gerekmektedir.Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı).Somut olayda, hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, sigortalının yaşı, kıdemi, olay tarihinde yaptığı yüksek gerilim elektrik işçiliği mesleği dikkate alınarak öncelikle sigortalının sendikalı olup olmadığı araştırılmak, sendikalı olması halinde bağlı olduğu sendikaya ait ücretin dikkate alınması aksi halde ise olay tarihinde alabileceği ücretinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ve ilgili meslek odalarından araştırılması gerekirken; davacının sendika üyesi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan, sendikadan bildirilen asgari ücretin2,60 katı düzeyindeki ücret üzerinden yapılan hesaba itibarla maddi tazminata hükmedilmesi, öte yandan davacının 18/07/2016 tarihli rapordaki kusur oranını ve rücuya kabil geliri tenzil etmek suretiyle yaptığı hesaba göre maddi tazminat alacağını ıslah etmesine göre işlemiş devrenin bu rapordaki veriler dikkate alınarak davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak çerçevesinde 31/12/2016 tarihinde tututulması gerekirken, işlemiş devrenin 31/08/2017 tarihine çekildiği 14/08/2017 tarihli hesap raporuna itibarla karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, davacının yaptığı “yüksek gerilim elektirik işçiliği” işi dikkate alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ve ilgili meslek odalarından; sendika üyesi işçi olması halinde ise bağlı bulunduğu sendikadan yapmış olduğu iş ile ilgili alabileceği ücreti araştırmak ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak doğrultusunda 18/07/2016 tarihli hesap raporunda işlemiş (bilinen) devre sonunu 31/12/2016 tarihi olarak esas almak, bu tarihten sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki farkları rapora yansıtmamak; ancak iş bu rapora davalıların %100 kusur oranını uygulamak ve tazminat alacaklarından tenzil edilecek SGK gelirlerine %98,5 oranındaki rücu kusur oranını uygulayarak tazminat alacağından tenzil etmek suretiyle tespit edilecek maddi tazminat alacaklarına hükmetmekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine, 15/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.