19. Hukuk Dairesi 2018/1854 E. , 2018/6354 K.
"İçtihat Metni" 19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında ilk derece mahkemesinden verilen davanın kabulüne yönelik hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine yönelik kararın davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekilleri Av. ..., Av. ..., Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine takip başlatıldığını, davacının davalıya borcu olmadığını, takip dayanağı genel kredi sözleşmesini davacı şirket adına kefil sıfatıyla imzalayan ..."ın şirketin imzaya yetkili temsilcisi olmadığını, o tarihte şirketin imzaya yetkili temsilcisinin ... olduğunu ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmede münferiden temsil yetkisi verilen ..."a ait imza bulunduğunu, işlemler sırasında davacı şirket tarafından imza sirkülerinin ibraz edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmayarak ticaret sicil kayıtlarını tetkik etmeksizin yetkisiz temsilci ile davadışı şirketin borcundan kaynaklı olarak kefalet sözleşmesi imzaladığını, imzalanan bu sözleşmeye dayanarak davacı aleyhine icra takibine giriştiği, davacı şirketin yetkisiz temsilci tarafından yapılan işleme usulünce herhangi bir onay vermediği, taraflar arasında geçerli bir kefalet ilişkisinin kurulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı şirketin 05.05.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürleri ... ve ..."in 10 yıl süreyle münferiden yetkili kılındıkları, davacı şirketin 22.05.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürü olarak ..."ın 10 yıl süreyle yetkili kılındığı kararın 13.06.2012 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, 06.07.2012 tarihli kefalet sözleşmesinde ..., ... ve davacı şirketin imzasının bulunduğu, şirket adına atılan imzanın ..."a ait olduğu, kredinin çekilip kullanılmasından sonra davacı şirket adına atılan imzanın yetkili kişi tarafından atılmadığı iddiasının iyiniyetle bağdaşmadığı, yetki değişikliğinin bankaya bildirilmediği, takip konusu borcun davacı şirket yetkilisi tarafından kabul edildiği gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine, davalının istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 11.05.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 05.05.2011 tarihli Ortaklar Kurulu kararı ile şirket müdürleri ... ve ..."in 10 yıl süreyle münferiden yetkili kılındıkları, dava konusu kefalet sözleşmesinin 06.07.2012 tarihinde yetkili müdür ... tarafından imzalandığı, 13.06.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 22.05.2012 tarihli Ortaklar Kurulu kararında önceki münferit yetkili müdürlerin yetkisi kaldırılmadan ..."ın da yetkili kılındığının anlaşılmasına göre muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.