14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7986 Karar No: 2013/9420 Karar Tarihi: 20.06.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/7986 Esas 2013/9420 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/7986 E. , 2013/9420 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.09.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu 977, 632, 903, 922, 810, 1583, 860, 1162, 1475, 251, 270, 1009 ve 366 parsel sayılı taşınmazların satışı suretiyle ortaklığının giderilmesine, 270 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların ... ve ..."ye ait olduğu kesinleştiğinden buna ilişkin ortaklığın giderilmesi talebinin reddine ve muhtesatın hariç tutulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olayda; dava konusu edilen ve satışına karar verilen 270 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılardan ... ve ..."ye ait olduğu hükmen belirlenmiş muhdesatlar bulunmaktadır. Mahkemece satış bedelinin yukarıda açıklandığı şekilde oran kurularak dağıtımına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde muhdesata ilişkin ortaklığın giderilmesi isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm sonucunun 5. bendinde harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına karar verilmekle birlikte 9. bendinde peşin harcın mahsubu ile satış bedeli üzerinden binde 9,9 oranında harç alınması ve satış memurunun ismen atanması da doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.