Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4652
Karar No: 2022/154
Karar Tarihi: 12.01.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4652 Esas 2022/154 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/4652 E.  ,  2022/154 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme, görevi kötüye kullanma


    Taksirle öldürme ve görevi kötüye kullanma suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in beraatlerine ilişkin hükümler ile taksirle öldürme suçundan sanıklar ..., ... ve ...'ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, katılan vekili, sanık ... müdafii, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ... Yıldırımı’ın duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın 12.100 TL adli para cezasından ibaret olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    08/09/2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu yaralanmaları nedeniyle katılan ..., katılanın eşi, üç aylık ve iki yaşındaki kızlarının, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldıkları, katılanın eşi ve üç aylık kızının hastanede öldükleri, katılan ve iki yaşındaki kızı ...’na burada tıbbi müdahalede bulunulduğu ve tetkikler yapıldığı, daha sonra katılan ve iki yaşındaki kızının, ölenlerin cenazesine katılmak için 09/09/2012 tarihinde taburcu edildikleri, katılan ve...in kaza sonrasında şikayetlerinin devam etmesi nedeniyle çeşitli hastanelere başvurdukları ve tedavilerine başlanıldığı ancak iki yaşındaki...in ... Dr.... Hastanesinde tedavisi devam ederken 24/09/2012 tarihinde öldüğü olayda,
    Otopsi raporunda, her iki oksipital lop alt ve üst yüzeylerde yaygın subaraknoidal kanama, C5-C6 arasında ayrılma, medulla spinalisin kıvamının yumuşamış olduğu, dural mesafede kanama olmadığı, medulla spinalisin kesitlerinde yaygın doku içi kanama alanları, beyincikte konjesyon, beyin sapında parankim içinde küçük çaplı kanama, diffüz akson hasarı medullaspinaliste subakut erime alanları tespit edilmesi ile Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26/06/2013 tarihli raporda, ...’nın ölümünün künt boyun travmasına bağlı boyun omuru ayrılması ile birlikte kafa içi kanama, medulla sipinalis harabiyeti ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun, 08/09/2012 tarihinde meydana gelen kaza ile 24/09/2012 tarihinde meydana gelen ölüm olayı ile arasında illiyet bağının bulunduğunun bildirilmesi ile Yüksek ... Şurası'nın 01-02 Ekim 2015 tarihli raporunda "Hasta ...’na ait grafi ve CD’lerin Şura Üyemiz Radyodiagnostik Uzmanı Dr. ... tarafından yapılan incelemesinde; 08/09/2012 tarihli kranyum, tüm spinal ve perlvis grafilerinde özellik olmadığı, kranyal ve servikalBT’lerinde fraktür saptanmadığı, 10/09/2012 tarihli grafilerinde yeni gelişen C5-C6 anterolistezis ve farktür, kord basısı ve kesisi saptandığı, 10/09/2012 tarihli beyin BT’sinde travmatik subaraknoid kanama tespit edildiği, 14/09/2012 tarihli ekstremite grafilerinin normal olduğu, PA akciğer grafisinde pnömomedistinumi parakinde dansite arttımları tespit edildiği,
    Dosyadaki bilgi, belge ve bulgular ışığında araç içi trafik kazası nedeniyle acil servise getirilen ...’nın ilk olarak Dr. ... (Acil Tıp Araştırma Görevlisi) ve Dr. Serpil Hoşnut Soyudogru (Acil Tıp Araştırma Görevlisi) tarafindan kabul edildiği, gerekli muayene, tetkik ve konsültasyonları yapılmış olup eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu cihetle her iki doktora da kusur atfedilemeyeceği,
    Yapılan radyolojik degerlendirmelerde; Dr. ... (Radyoloji Araştırma Görevlisi) ve Dr. ...'ün (Radyoloji Uzmanı) hastanın radyolojik incelemelerinde doğru değerlendirmeler yaptıkları cihetle ilgili doktorlara kusur atfedilemeyeceği,
    Acil Serviste konsültasyonla Dr. ... (Beyin ve Sinir Cerrahisi Başasitanı) ve Dr. ... (Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı) tarafından yapılan değerlendirmede; hastanın ilk muayene bulgularında yapılması gerekli spinal değerlendirme bulgularının açık bir şekilde dosyada yazılmadığının görüldüğü, yapılan radyolojik incelemelerin radyologlarca yapılan değerlendirilmesinde C2 vertebra korpusunda kuşkulu fraktür olduğunun bildirilmesinin uyarıcı kabul edilip aksi ispat edilinceye kadar üst servikal spinal travmatik patolojik süreç varmış gibi davranılarak spinal immobilizasyon yapılmasını gerektirdiği, ilk yapılan grafi ve BT'lerin normal olmasına rağmen özellikle ligaman patolojileri açısından kesin tanı için bu tetkiklerle yetinilmemesi gerektiği; gözlem amacıyla hastayı çocuk cerrahisi kliniğine yatıran ve takibini üstlenen Dr. ...'in spinal yaralanmaya işaret edildigi halde gerekli tekrar değerlendirme konsültasyonlarını yapmadan ve spinal immobilizasyon yapılmamış halde hastanın taburculuğuna izin verdiği, bu şekli ile travmatik hastayı yeterli sürede takip etmeden, klinik durumunu açık sonuca ulaştırmadan hastaneden çıkarılmasının doğru olmadığı hasta yakınlarının bunu istediklerine ve hasta hakkında yeterince bilgilendirme yaptıklarına dair bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, bu şekliyle hastanın ölümüyle uygulanması ve izlenmesi gereken tıbbi yaklaşımın gösterilmemesinin doğrudan bağı bulunduğu, bu süreçte yer alan Dr. ... (Beyin ve Sinir Cerrahisi Başasistanı), Dr. Fatih Bayraklınm (Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı) ve Dr. ...'in kusurlu olduklarına, ancak üst servikal spinal yaralanmalarda zamanında ve uygun yaklaşımla tedavi yapılması halinde de morbidite ve mortalite oranlarının yüksek olduğu,
    Hasta ...'nın acil servise ilk başvurusundan itibaren gerekli muayene, tetkik ve konsültasyonların yapılmış olduğu, ortopedi konsültasyon değerlendirmesinde sağ patella kırığı tanısı konarak yatırılmasının ve hastaya uygulanan tedavilerin yerinde olduğu, Patella kırığı tanısı ile yatırılan hastaların kliniğine göre 1-2 günde taburcu edilebileceği şura üyemiz Radyodiagnostik Uzmanı Prof. Dr. ... tarafından hastaya ait yapılmış olan grafilerin incelenmesinde; kot kırığı tespit edilmediği, patella kırığı gibi nedenlerle immobil kalmış hastalarda meydana gelen pulmoner embolinin komplikasyon olarak kabul edildiği sonuçta hastanın tetkik takip tedavi sürecinde görev almış olan Dr. Serpil Hoşnut Soyudoğru, Dr. ..., Dr. ..., Dr. Ömer ..’in eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu ve kusur atfedilemeyeceğinin oybirliği ile mütalaa olunduğunun bildirilmesi karşısında;
    1-Taksirle öldürme suçundan sanık ...‘nın mahkumiyetine ilişkin sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanığın yokluğunda 25/02/2016 tarihinde verilen hükmün, gerekçeli kararının, usulüne uygun olarak 09/03/2016 tarihinde sanığa teblig edilmesinden sonra sanığın, ... 11. noterliği tarafından düzenlenen, 14.03.2012 tarihli 3998 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av. ...’ü kendine vekil tayin ettiği, sanık müdafinin de hükmü, CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 17/03/2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
    2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in beraatlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yukarıda izah edilen olayda, tüm dosya kapsamına göre, sanık doktorların, eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu anlaşılmakla,
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olması ile sanıkların yüklenen suç açısından taksirlerinin bulunmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
    3-Sanıklar ..., ... ve ...'ın mahkumiyetlerine ilişkin katılan vekilinin, sanık ... müdafinin ve sanık ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yargıtay Ceza Kurulunun, 07.05.2013 tarihli 2013/11-87 esas 2013/245 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, katılan vekilinin ayrıntılı temyiz dilekçesinde, sanık ... hakkında aleyhe temyiz nedenleri gösterilmiş ancak ayrıca resen tespit olunacak nedenlerle de hükmün bozulması talep edilmiştir. Bu itibarla, katılan vekilinin temyiz isteminin sanık aleyhine itirazlar ile sınırlı olmadığı ve temyiz olunan hükmün her yönüyle incelenip sanık lehine de bozulabileceği veya değiştirilebileceği kabul edilerek yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafinin, kusura, beraat kararı verilmesi gerektiğine, sanık ...’ın, raporların kendisine tebliğ edilmediğine, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, teşhis ve tedavide karar verme yetkisinin bulunmadığına, katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yukarıda izah edilen olayda, ölümün tedavi kusurundan kaynaklandığının kesin olarak saptanamadığı, tanı ve tedavi sürecinde eksiklik olmuş ise de, bahsedilen eksiklik olmamış olsaydı dahi yapılacak tedavinin hastayı kurtaracağının kesin olduğunu söylemenin mümkün olmadığı bu nedenle eylemler ile ölüm arasında nedensellik bağının bulunduğundan bahsedilemeyeceği, sanıkların tanı ve tedavi sürecindeki eksikliklerinin ise TCK’nın 257/2. maddesinde belirtilen görevi ihmal suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında görevi ihmal suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, sanık doktorlar hakkında taksirle öldürme suçundan hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi