![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2014/1299
Karar No: 2017/321
Karar Tarihi: 22.02.2017
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1299 Esas 2017/321 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “yaşlılık aylığı bağlanmasının tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 06.12.2011 gün ve 2008/106 E., 2011/906 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 15/04/2013 gün ve 2012/1563 E., 2013/7484 K. sayılı kararı ile;
"…Davacı dava dilekçesinde; 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre sigortalılığının bulunduğunu askerlik borçlanması ile birlikte yasal süreyi tamamladıktan sonra yaşlılık aylığı için talepte bulunduğunu ancak talebinin kurum tarafından olumlu değerlendirmediğini beyan ederek 01/11/2007 tarihinden itibaren 506 sayılı yasaya göre yaşlılık aylığına müstahak olduğunun tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile davacının 01/04/2004 - 30/06/20006 tarihleri arasında 506 sayılı kanun 85. maddesine göre isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile davalı kurumun aksine işleminin iptaline, davacının 01/11/2007 tarihi itibariyle 506 sayılı kanuna göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 1985/2. dönemde 14 gün 506 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu, davacının 12/12/1989 varide tarihli Tarım İşlerinde Hizmet Akti İle Süreksiz Olarak Çalışanlara Ait İstek ve Tescil Belgesini Kuruma verdiği ve bu tescil belgesine göre 01/01/1990 tarihi itibariyle 2925 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının başlatıldığı, 01/01/1990-31/12/2002 tarihleri arasında 2340 gün 2925 sayılı yasa kapsamında prim ödediği, 30/12/2002 varide tarihli dilekçesi ile isteğe bağlı sigortalı olma talebinde bulunduğu ve isteğe bağlı sigortalılığının 01/01/2003 tarihi itibariyle başlatıldığı, 2003 Ocak ayı primini 03/11/2003 tarihine kadar ödemediğinden dolayı 4958 sayılı yasa gereği 30/09/2003 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortasının sona erdirildiği, 09/02/2004 tarihli isteğe Bağlı Sigorta Başvuru Belgesini Kuruma vererek yeniden 506 sayılı yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olma talebinde bulunduğu, Kurum tarafından verilen 18/03/2004 tarihli cevapta 506. sayılı yasanın 85. maddesi gereğince şart olan 1080 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödemesinin bulunmadığı tespit edildiğinden isteğe bağlı sigortaya kabulünün yapılmadığının bildirildiği, bunun üzerine davacının Konya İş Mahkemesinin 2004/265 Esas sayılı dosyası ile dava açarak isteğe bağlı sigortalılığının 01/01/2003 tarihinden itibaren geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği, dava devam ederken 23/03/2004 varide tarihli Tarım İşlerinde Hizmet Akti İle Süreksiz Olarak Çalışanlara Ait İstek ve Tescil Belgesini Kuruma verdiği ve bu tescil belgesine göre 01/04/2004 tarihi itibariyle 2925 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının yeniden başlatıldığı, Kurum tarafından 01/04/2004-31/12/2004 tarihleri arasında 2925 sayılı yasa kapsamında sigortalı kabul edildiği ve bu dönem için 10/07/2008 tarihinde prim ödemesi yaptığı, Konya İş Mahkemesinin 30/06/2005 tarih 2004/265 Esas ve 2005/652 Karar sayılı kararı ile davacının isteğe bağlı sigortalılığının 01/01/2003 tarihinden itibaren geçerli olduğunun tespitine karar verildiği ve verilen kararın 10. Hukuk Dairesinin 27/12/2005 tarih ve 2005/8947 Esas 2005/14005 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, mahkeme kararından sonra Kurum tarafından davacının 01/01/2003-31/03/2004 tarihleri arasındaki isteğe bağlı sigortalılığının kabul edildiği, 01/04/2004 tarihinde başlayan 2925 sayılı yasaya tabi sigortalılığı nedeniyle bu tarihten sonraki isteğe bağlı sigortalılığının kabul edilmediği, davacının 01/04/2004-30/06/2006 dönemine ilişkin isteğe bağlı sigortalılık primini 4.100 TL olarak 15/10/2007 tarihinde ödediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının Konya 1. İş Mahkemesinin 2004/265 Esas sayılı dosyası ile dava açarak isteğe bağlı sigortalılığının 01/01/2003 tarihinden itibaren geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiğinin, ancak dava devam ederken 23/03/2004 varide tarihli Tarım İşlerinde Hizmet Akti İle Süreksiz Olarak Çalışanlara Ait İstek ve Tescil Belgesini Kuruma verdiğinin ve bu tescil belgesine göre 01/04/2004 tarihi itibariyle 2925 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının yeniden başlatıldığının, Kurum tarafından 01/04/2004-31/12/2004 tarihleri arasında 2925 sayılı yasa kapsamında sigortalı kabul edildiğinin ve davacının bu dönem için 10/07/2008 tarihinde prim ödemesi yaptığının anlaşılmasına göre davacının 2925 sayılı yasaya tabi sigortalılığının başladığı tarihte isteğe bağlı sigortalılığı 506 sayılı Yasanın 4842 sayılı Yasa ile değişik 85/D-a maddesine göre sona erer ve yeniden kendiliğinden başlaması mümkün değildir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Bu duruma göre davacının yaşlılık aylığı talebinin de yeniden değerlendirilmesi gerekir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..."
gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkilinin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalılığının bulunduğunu, davacının askerlik borçlanması ile birlikte yasal süreyi tamamladıktan sonra yaşlılık aylığı için kuruma müracaat ettiğini ancak talebinin kurum tarafından olumlu olarak değerlendirmediğini ileri sürerek 01.11.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığına müstahak olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kurum vekili kurum işleminin yürürlükteki mevzuata uygun olduğunu ve yapılan işlemde hukuka aykırı bir yönün bulunmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının 2925 sayılı Kanuna ve 506 sayılı Kanuna göre hizmetinin olduğu, kaldı ki davacının primlerini gününde yatırdığı, bu nedenle 01.04.2004 tarihi ile 30.06.2006 tarihi arasında 506 sayılı Kanunun 85. maddesine göre isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğu, yine tahsis talep tarihi itibariyle davacının yaşı, prim ödeme ve gün sayısı dikkate alındığında, yaşlılık aylığına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine, davalı kurumun aksine işleminin iptaline ve davacının 01.11.2007 tarihi itibariyle 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Davalı ... vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, Konya 1. İş Mahkemesi’nin 2004/265 E., 2005/652 K. sayılı dosyası ile davacının 01.01.2003 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğuna karar verildiği, verilen bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, Konya 1. İş Mahkemesi’nde açılan davanın devamı sırasında davacının, 2925 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının başlatılması için istek ve tescil belgesini kuruma ibraz ettiği, yine davacı vekilinin, 05.11.2013 tarihli celsede müvekkilinin, 2925 sayılı Yasa uyarınca yeniden tescil müracaatını sağlık hizmetlerinden yararlanmak amacıyla ve davanın devamı sırasında verdiğini ifade ettiği, dolayısıyla davacı vekilinin bu beyanına itibar edilmesi gerektiği belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
Direnme hükmü, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, yaşlılık aylığı bağlanması istemiyle açılan eldeki davada davacının, 01.04.2004 tarihinden sonra isteğe bağlı sigortalılık kapsamında mı yoksa 2925 sayılı Kanun kapsamında mı sigortalı olduğu; buradan varılacak sonuca göre davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
"Çakışan sigortalılık sorununu" gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasal sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. 506 sayılı Kanunun 3. maddesinin I. ( F ) bendinde "Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların" ( K ) bendinde ise "Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların" sigortalı sayılmayacağı" belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun 24. maddesinin I. ve II. fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, bir sigortalının aynı anda birden fazla Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olması halinde sadece tek sigortalı olması gerektiği kabul edilmiştir. (29.06.2005 gün ve 2005/21-389E, 2005/430K sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı da aynı yöndedir).
Bununla birlikte konuya ilişkin yasal düzenlemelerin açıklanmasında da yarar vardır.
2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun “Kapsam” başlığını taşıyan 2. maddesi;
“Sosyal güvenlik kanunları kapsamı dışında olanlarla, bu kanunlara göre malullük, emeklilik (yaşlılık) aylığı, sürekli tam işgöremezlik geliri almayanlardan; süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanlar istekte bulunmaları kaydıyla bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar.”
Hükmünü içermektedir.
Aynı yasanın “Sigortalı” başlığını taşıyan 4. maddesi ise;
“Bu Kanunun uygulanmasında;
A) 18 yaşını doldurmamış olanlar,
b) Sosyal güvenlik kuruluşlarına prim veya kesenek ödemekte olanlar,
c) Dul, yetim aylığı veya Sosyal Sigortalar Kurumundan geçici veya sürekli kısmi işgöremezlik geliri alanlar hariç, sosyal güvenlik kuruluşlarından emeklilik (yaşlılık) veya malullük aylığı ile sürekli tam işgöremezlik geliri almakta olanlar, aylık veya gelir bağlanması için talepte bulunmuş olanlar,
d) 01/07/1976 tarih ve 2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlananlar, sigortalı sayılmazlar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Öte yandan 506 sayılı Kanunun (09.04.2003 tarih ve 4842 sayılı Yasanın 33. maddesi ile yapılan değişiklik) “İsteğe bağlı sigortalılık” başlıklı 85.maddesi;
“Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edilebilmesi için;
A - a) En az 1080 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak,
B) Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak ve buralardan kendi sigortalılığından dolayı aylık bağlanmamış olmak,
c) İsteğe bağlı olarak her ay kesintisiz otuz gün üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek,
D) Örneği Kurumca hazırlanacak isteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma müracaatta bulunmak,
Şarttır.
B - İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurumca alındığı tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar. Şu kadar ki, isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihte, sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgileri kesilmediği tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları başladığı tarih itibariyle iptal edilerek, ödedikleri primler faiz uygulanmaksızın ilgililere iade edilir.
C - a) İsteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenler, ödeyecekleri sigorta primlerini bu Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak şartıyla kendileri belirlerler. İsteğe bağlı sigorta primi oranı %25 olarak uygulanır. (61)
b) İsteğe bağlı sigorta primlerinin, en geç ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi zorunludur. Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmeyen primler için, bu tarihten başlanarak 80 inci madde hükmüne göre gecikme zammı uygulanır.
D - İsteğe bağlı sigortalılık;
a) Sosyal güvenlik kuruluşlarına tâbi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden,
b) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, buna ait dilekçelerinin Kurumca alındığı tarihten önceki primi ödenmiş son ayın bitiminden,
c) İsteğe bağlı sigorta primini art arda üç ay ödemeyenlerin primi ödenmiş son ayın bitiminden,
d) Tahsis talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış veya toptan ödeme yapılmış olmak koşulu ile tahsis talep tarihinden,
e) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
İtibaren sona erer.
E- (Değişik bent:29/07/2003-4958/39 md.) Bu maddenin (A) bendinin (a) alt bendinde belirtilen koşullar sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerin yurt dışındaki iş yerlerinde çalışmak üzere giden Türk işçileri için aranmaz. Bu maddenin (D) bendinin (a), (b) ve (c) alt bentlerine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona eren sigortalının, yeniden isteğe bağlı sigortaya devam edebilmesi için tekrar yazılı müracaatta bulunması şarttır.
(E bendinin eski şekli: E - Bu maddenin (A) bendinin (a) alt bendinde belirtilen koşul, 3 üncü maddesinin II nci fıkrasının (D) bendine göre çalışanlar için aranmaz. Bu maddenin (D) bendinin (a), (b) ve (c) alt bentlerine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona eren sigortalının, yeniden isteğe bağlı sigortaya devam edebilmesi için tekrar yazılı müracaatta bulunması gerekir.”
Şeklinde düzenlenmiştir.
İsteğe bağlı sigortalılıkta 506 sayılı Kanunun 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu aranmakta olup, isteğe bağlı sigorta priminin ardarda üç ay ödenmemesinin, isteğe bağlı sigortalılığı sona erdireceği açıkça belirtilmiştir.
İsteğe bağlı sigortaya olanak tanınmasının amacı sigortalıları, çalışma hayatında sıkça rastlanan, sürekli ve düzenli iş bulma güçlüğü karşısında, uzun süreli sigorta kolları bakımından sosyal güvenlik haklarından yoksun bırakmamaktır.
İsteğe bağlı sigortalılığı sürdürebilmenin temel koşulu herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalışmamaktır. 506 sayılı Kanunun 85. maddesinde yapılan tüm düzenlemelerde bu koşulun korunmuş olması, isteğe bağlı sigortalılığın temelinde yatan düşünceyle uyumludur ve 506 sayılı Kanunun 85. maddesi gereği isteğe bağlı sigortalının bu yönde iradesini devam ettirmesi gerekmektedir. İsteğe bağlı sigortalı olabilmenin ilk koşulu bu yazılı başvurudur. Ancak, Kanunun aradığı diğer koşulların yanında düzenli prim ödemesinin de bulunması halinde, bu ödemeler, isteğe bağlı sigortalılık iradesi şeklinde yorumlanarak, sırf yazılı başvuru yokluğu, sigortalılığa engel durum yaratmayacaktır. Bu düşünce Medeni Kanunun 2. maddesinde anlatımını bulan objektif iyiniyet kuralının bir sonucudur.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığı altında somut olay değerlendirildiğinde; davacının 1985/2. dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında 14 gün sigortalılığının bulunduğu, ancak kuruma verdiği 12/12/1989 tarihli Tarım İşlerinde Hizmet Akti İle Süreksiz Olarak Çalışanlara Ait İstek ve Tescil Belgesi uyarınca 2925 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının başlatıldığı, 01.01.1990-31.12.2002 tarihleri arasında ise 2340 gün prim ödediği, 30.12.2002 tarihli dilekçesi ile isteğe bağlı sigortalı olma talebinde bulunduğu ve 01.01.2003 tarihi itibariyle de isteğe bağlı sigortalılığının başlatıldığı, davacının isteğe bağlı sigortalı olduktan sonra 2003 yılı Ocak ayı primini ödememesi nedeniyle 30.09.2003 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortasının sona erdirildiği, bu sebeple davacının bu kez 09.02.2004 tarihli isteğe Bağlı Sigorta Başvuru Belgesi ile yeniden 506 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olma talebinde bulunduğu, ancak talebin reddedildiği, red kararı üzerine davacının isteğe bağlı sigortalılığın 01.01.2003 tarihinden itibaren geçerli olduğunun tespiti istemiyle dava açtığı ve yapılan yargılama neticesinde Konya İş Mahkemesi’nin 30.06.2005 gün ve 2004/265 E., 2005/652 K. sayılı kararı ile isteğe bağlı sigortalılığın 01/01/2003 tarihinden itibaren geçerli olduğunun tespitine karar verildiği, ancak bu davanın devamı sırasında davacı tarafından kuruma verilen 23/03/2004 varide tarihli Tarım İşlerinde Hizmet Akti İle Süreksiz Olarak Çalışanlara Ait İstek ve Tescil Belgesine göre 01.04.2004 tarihi itibariyle 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığının yeniden başlatıldığı, Kurum tarafından 01.04.2004 - 31.12.2004 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı kabul edildiği ve davacının bu dönem için 10.07.2008 tarihinde prim ödemesi yaptığı anlaşılmaktadır.
Buna göre davacının kendi iradesi ile Kuruma yapmış olduğu 23.03.2004 tarihli başvurusunun sonucunda 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının başlaması nedeniyle 01.04.2004 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olması mümkün değildir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında 01.04.2004 - 30.06.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Kanunun 85. maddesine göre isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğu ve davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği, bu yönüyle yerel mahkeme direnme kararının onanmasının doğru olacağı ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
O halde tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.02.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.