Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11424
Karar No: 2022/136
Karar Tarihi: 12.01.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11424 Esas 2022/136 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/11424 E.  ,  2022/136 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal


    Şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.05.2015 tarihli tebliğnamesi ile Yargıtay 4. Ceza Dairesine ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 27.05.2019 tarihli görevsizlik kararıyla Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesinde:
    A)Şantaj suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık ...’in, mağdur ...’e, talep ettiği miktardaki parayı göndermediği takdirde, birlikte oldukları dönemde gönderdiği çıplak fotoğrafını ifşa edeceği tehdidiyle şantajda bulunduğu ve mağdurun 06.01.2011 tarihinde banka havalesi yoluyla 100 TL göndermesini sağlayarak istediği maddi menfaati temin ettiği iddialarına konu olayda;
    Sanığın, mağdurun kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle mağduru tehdit ederek veya ona cebir kullanarak mağdurdan para talebinde bulunması söz konusu olmadığından, sanığa isnat edilen şantaj eyleminin TCK'nın 148. maddesinde tanımlanan yağma suçunu oluşturmayacağının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı TCK’nın 107/2. madde ve fıkrasındaki şantaj suçunun sübut bulduğuna ve eylemin hukuki nitelendirmesine yönelik yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş; T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sübuta, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğüne ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığa ait adli sicil kaydındaki ... Sulh Ceza Mahkemesinin 30.07.2009 tarihli ve 2009/89 esas, 2009/620 karar sayılı, hakaret suçundan 5237 sayılı TCK'nın 125/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 125/1, 43/1, 62, 52, 52/4. maddeleri uyarınca hükmedilen 1.860 TL'den ibaret adli para cezasının, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanunun 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin, adli sicil ve arşiv kaydında tekerrüre esas alınabilecek başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 4 numaralı bölümünün hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B)Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sübuta, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğüne ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık ...’in, aralarındaki arkadaşlık ilişkisini sona erdiren mağdur ...’le tekrar iletişim kurma çabalarına olumlu yanıt alamayınca, mağdurun belden yukarısı çıplak olan fotoğrafını, 09.01.2011 tarihinde, mağdurun ablasının facebook hesabına, “bu fotonun sahibi seher … söyle bana ulaşsın” ibareleri ile birlikte göndererek, TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediği iddia ve kabulüne konu olayda;
    TCK'nın 134. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesinde, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerinin ifşası halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş, aynı madde ve fıkranın 2. cümlesinde, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 81. maddesi ile TCK'nın 134/2. madde ve fıkrasında yapılan değişiklikle temel ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve ifşanın basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi halinde de aynı cezaya hükmolunacağının belirtilmiş olması karşısında, TCK'nın 7/2. madde ve fıkrası gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun kararın gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, temel cezanın asgari hadden hükmolunduğu açıklandıktan sonra, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanığın lehine olan düzenleme nazara alınmaksızın, sanık hakkında TCK'nın 134/2. madde ve fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de:
    a) TCK'nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanun’un 3/1. madde ve fıkrası gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi,
    b)Sanığa ait adli sicil kaydındaki ... Sulh Ceza Mahkemesinin 30.07.2009 tarihli ve 2009/89 esas, 2009/620 karar sayılı, hakaret suçundan 5237 sayılı TCK'nın 125/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 125/1, 43/1, 62, 52, 52/4. maddeleri uyarınca hükmedilen 1.860 TL'den ibaret adli para cezasının, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanunun 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin, adli sicil ve arşiv kaydında tekerrüre esas alınabilecek başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi,
    c)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'e yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının infazda gözetilerek saklı tutulmasına, 12.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi