13. Hukuk Dairesi 2015/40821 E. , 2018/3649 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından davalı kooparatife enerji nakil hattı ve ulaşım yolu sağlamak üzere 25 yıllığına izin verildiğini, bu izin karşılığı taahhüt imzalandığını, taahüde rağmen 2010 ve 2011 yılları bedellerinin ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2010-2011 yılları arazi tahsis bedeli, gecikme faiz ve cezası olarak toplam 21.118,00 TL"nin Amme Alacaklarının Tahsili Hususundaki Kanunun 51. maddesi gereğince dava tarihinden itibaren gecikme cezası ve faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, enerji nakil hattı Tedaş"a devredildiğinden bedelin kendilerinden istenemeyeceğini, ulaşım yolu bedelinin ise Belediyeden istenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.104,51 TL"nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalının imzaladığı taahüt gereği ödemesi gereken 2011-2012 bedellerini ihtara rağmen ödenmediğini iddia ederek alacağın tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Dosya kapsamında bulunan belgelerden yargılama devam ederken 04.12.2013 tarihinde ihtirazı kayıt konarak 21.118,00 TL davalı yanca ödeme yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda da 2011 ve 2012 yıllarına isabet eden arazi izin bedeli, gecikme zammı ve Kdv toplamının 25.222,51 TL olarak belirlendiği, bu miktardan yargılama aşamasında yapılan ödeme düşüldüğünde davalı Kooparatif"in geriye 4.104,51 Tl borcu kaldığının rapor edildiği, raporda talep edilen tutardan fazla hesaplanan bedel yönünden davacı tarafça ıslah yapılmadığı anlaşılmaktadır. Her nekadar mahkemece dosyadaki mevcut delil durumu, bilirkişi raporu, davacı yanca gönderilen ihtara itiraz edilmemesi nedeniyle davacının davasını ispatladığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemce kararın somut gerekçeleri yeterince kararda irdelenmemiş, hükme esas alınan rapor ile hüküm arasında da çelişki yaratılmıştır. Kaldı ki ödeme yargılama devam ederken yapıldığına göre ödenen tutar yönünden davanın konusuz kalıp kalmadığı ve başlangıçtaki haklılılık durumuna göre yargılama giderlerinin hangi taraftan tahsil edilmesi gerektiği hususu üzerinde de hiç durulmamıştır. Mahkemece, deliller yeterince değerlendirilmeksizin karar verilmiş olması hukuka aykırıdır. O halde mahkemece, deliller yeterince değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde soyut gerekçelerle ve deliller yeterince irdelenmeksizin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenlerine göre davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davanın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.