Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3991
Karar No: 2022/196
Karar Tarihi: 13.01.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3991 Esas 2022/196 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/3991 E.  ,  2022/196 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme



    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Ölen ...'nın ilçe emniyet müdürlüğünde polis memuru olduğu, 09/09/2008 günü görevli bulunduğu ekip ile sanık ...'nun bulunduğu araçtan şüphelenerek durdurdukları ve aracın sorgulamasında hacizden dolayı yakalamasının olduğunun tespit ederek trafik ekiplerine haber verildiği, olay yerine gelen trafik ekiplerince aracın trafikten men işlemleri yapılarak otoparka çekilmesi için çekici araç beklendiği sırada sanık ...'nun aracı olay yerinden kaçırması üzerine ölen ve görevli olan polis memurları tarafından tescil kayıtlarına göre sanık ...'nun adresini tespit ederek, sanık ...'nun adresine gittikleri, sanık ...'nun elinde vileda paspas sopası ile gelerek görevli polis memurlarına tehdit ve hakarette bulunduğu ve elindeki sopayla ölen ...'nın sırtına vurarak basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladığı, ölen ...'nın olaydan sonra fenalaşması üzerine 11/09/2008 tarihinde... Devlet Hastanesi acil polikliniğine getirildiği, yapılan tüm müdahalelere rağmen 16/09/2008 günü gece saat 01.00 sıralarında öldüğü olayda, 1971 doğumlu olan ... hakkında düzenlenmiş olan dava dosyasının tetkikinde;
    1.... Devlet Hastanesinin 09/09/2008 tarih ve 56181 protokol no’lu adli raporuna göre; sırt arka bölgede orta hatta künt travmaya bağlı ekimoz ve morarma mevcut, sol humerus orta hatta künt travmaya bağlı ekimoz ve morarma mevcut olduğu, hayati tehlikesi olmadığı, basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek nitelikte olduğu,
    2.... Devlet Hastanesinin 11/09/2008 giriş tarih ve 323203 protokol no’lu müşahede evrakında; ani bilinç kaybı, bulantı-kusma şikayetleri ile getirildiği, zaman zaman baş ağrıları olduğu, bilinç kapalı, GKS 4, pupiller anizokorik, sol dilate, her iki pupilde ışık reaksiyonu azalmış, ağrılı uyarana deserebre postr, bilateral Babinski +, dinlemekle solda akciğer sesleri azalmış olduğu, kranial BR’da sağ serebellar, her iki oksipital, her iki talamus ve pons sol bölümde akut iskemik alanlar saptandığı, SVA + aspirasyon pnömonisi + solunum yetmezliği tanısıyla yoğun bakıma yatırıldığı, kranial MR anjiografide sol vertebral arter ve posterior serebral arterlerin her iki tarafta tanımlanamadığı, oklüzyon olduğu, 15.09.2008’de genel durum kötü, ağrılı ve sözlü uyaranlara yanıt yok, kalp ritmik taşikardik, 116/dk, TA 127/79, enteral besleniyor, batın rahat, saat 24.30’da kardiopulmoner arrest olduğu, dönmediği, 01.10’da eksitus kabul edildiği,
    3. Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığının 25/12/2008 tarih ve 6507/4684 sayılı otopsi raporunda; kişinin ölümün patolojik kökenli beyin kanaması sonucu meydana geldiğinin bildirildiği,
    4. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 27/05/2009 tarih ve 1492 no'lu raporda; 09/09/2008 tarihinde darp edilen 11/09/2008 tarihinde bilinci kapalı olarak götürüldüğü hastanede 16/09/2008 tarihinde ölen maktul ...'nın ölümünün beyin damar tıkanıklığına bağlı serebral iskemi ve komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, otopside serebral (beyin) damarlar açılıp incelenerek tıkanma ya da emboli araştırılmamış olmakla birlikte daha önceden vasküler hastalık öyküsü bulunmayan maktulün boyun sırt üst bölgesine yönelik travmadan kısa süre sonra bilinç kapanması ile beyinde iskemik tablonun geliştiği ve hastanede yapılan MR anjiografide bir vertebral arter ile iskemi alanını sulayan arka serebral arterlerde doluş izlenmemesi göz önüne alındığında 09/09/2008 tarihli olay ile ölüm arasında illiyet bağının bulunduğu,
    5.... Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26/04/2017 tarih ve 2241 no'lu raporda;kişinin yaşamını tehlikye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif nitelikte olduğu ve ölümünün beyin damar tıkanıklığına bağlı serebral iskemi ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, otopside serebral (beyin) damarlar açılıp incelenerek tıkanma ya da emboli araştırılmamış olmakla birlikte daha önceden vasküler hastalık öyküsü bulunmayan genç kişide boyun sırt üst bölgesine yönelik travmadan kısa süre sonra bilinç kapanması ile beyinde iskemik tablonun geliştiği ve hastanede yapılan MR anjiografide bir vertebral arter ile iskemi alanını sulayan arka serebral arterlerde doluş izlenmemesi dikkate alındığında, 9.9.2008 tarihinde meydana gelen yaralanma ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu,
    6.Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. Üst Kurulunun 14/02/2019 tarih ve 49 no'lu raporda; kişinin ölümünün beyin damar tıkanıklığına bağlı komplikasyonlar sonucu olduğu, tabloya olası bir travmaya bağlı vertebral arter diseksiyonunun neden olduğunun kabulü gerektiği, verterbal arter diseksiyonunun oldukça nadir meydana gelen bir durum olup bu vakada da olduğu gibi çok basit travmalarda da meydana gelebildiği, tıbbi belgelerde tarif edilen ekimozlara neden olan travma ile illiyetinin olduğu, kişinin 09.09.2008 tarihinde darba maruz kaldığı,... Devlet Hastanesine götürüldüğü, yapılan muayanesinde; sırt arka bölgede orta hatta künt travmaya bağlı ekimoz ve morarma mevcut, sol humerus orta hatta künt travmaya bağlı ekimoz ve morarma mevcut olduğu, hayati tehlikesi olmadığı, basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şeklinde adli rapor düzenlenildiği dikkate alındığında; tespit edilen travmatik değişimlerin 5237 sayılı TCKnın 86. ve 87. maddesinde yapılan değerlendirmeye göre; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu oyçokluğuyla mütalaa olunur.'' tespitlerine yer verildiği;
    5237 sayılı TCK’nın 23. maddesinde, kastı aşan suçlarda veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda cezalandırılabilmek için failin meydana gelen sonuç açısından en azından taksirle hareket etmesi gerektiği belirtilmiş, madde gerekçesinde de, hükmün konuluş amacının, objektif sorumluluk anlayışını terk etmek olduğu, bu tür sorumluluğun, ortaçağ kanonik hukukunun kalıntısı olan “versari in re ilicita” yani hukuka aykırı bir durumda olan bunun bütün neticelerine katlanır anlayışının ürünü olduğu, çağdaş ceza hukukunun bu anlayışı çoktan terk ettiği, düzenlemeyle meydana gelen ağır netice açısından sorumluluk için neticeye ilişkin olarak en azından taksir dolayısıyla kusurlu olunması gerektiği belirtilmiştir. Kanunun 87/4. maddesinde ise, kasten yaralama sonucunda ölümün meydana gelmesi halinde failin nasıl cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak maddedeki atfın 86. maddenin 1. ve 3. fıkralarına yapılmış olması nedeniyle, bu hükmün aynı maddenin 2. fıkrasında kalan yaralanma eylemleri açısından uygulanması mümkün değildir.
    Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilir nitelikte yaralanma sonucunda mağdurun ölmesi halinde, 5237 sayılı TCK’nın 23 ve 87/4. maddelerinin uygulanması imkânının bulunmadığından, failin sorumluluğunun genel hükümler kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Meydana gelen sonuç, (ölüm) öngörülebilir ise ve fail bu öldürme suçunu düzenleyen 85. maddesi uyarınca, öngörülebilir sonuç fail tarafından da öngörülmüş ancak istenmemiş ise fail bilinçli taksirle öldürme suçundan Kanunun 85 ve 22/3. maddeleri uyarınca, fail öngördüğü sonucu kabullenerek fiilini icra etmiş ise bu kez de, olası kastla öldürme suçundan sorumlu tutulmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında oluşa ve dosya kapsamına göre;... Devlet Hastanesinin 09/09/2008 tarihli adli rapor ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan raporlara göre, ölenin yaralanmasının hayati tehlike arz etmediğinin, kişinin üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtilmesi karşısında; sanık tarafından ölenin sırtına sopa ile vurularak darp edilmiş ise de, meydana gelen ölüm neticesinden faillerin TCK'nın 87/4. maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan sorumlu tutulabilmesi için yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmaması, en azından TCK'nın 86/1. maddesi kapsamında kalan bir yaralanma olmasının gerektiği, bu itibarla sanık ...'nun eyleminin, TCK'nın 85/1. maddesi kapsamında taksirle öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, mahkemenini kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Bozma ilamına uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin suç vasfına ilişkin, sanık müdafilerinin ise eksik incelemeye, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi