10. Hukuk Dairesi 2015/9938 E. , 2015/11814 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı vekili ile Davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, ölen eşi ..."ın 05.11.1989 yılından vefat ettiği 03.09.2009 tarihine kadar ..."nda kaloriferci olarak çalıştığının tespitini istemiş; mahkemece, davacının ölen eşinin ... nezdinde 05.11.1989-03.09.2009 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
“İşveren”, 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesi, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılması, bir başka anlatımla, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, husumetin kendisine yöneltilmesi zorunlu olan kişidir.
Dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkinin varlığı medeni usul hukukumuzda "sıfat" olarak tanımlanmakta ve bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin o dava ile ilgili kimseler olması zorunlu bulunmaktadır. Sübjektif bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı da hakkın sahibine ait bulunmakta ve buna aktif husumet denilmektedir. Sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi de o hakka uymakla yükümlü olan kimse olup, bu da pasif husumet (davalı sıfatı) olarak adlandırılmaktadır. Sübjektif hak sahibi ile o hakka uymakla yükümlü bulunan kişinin kimler olduğunun belirlenmesi, bunun neticesinde, dava açan veya aleyhine dava açılan kişiler, o davada davacı veya davalı olarak taraf sıfatına sahip değillerse, mahkemece dava konusu hakkın esası hakkında inceleme yapılmaksızın, davanın sıfat yokluğundan reddedilmesi gerekmektedir. Taraf sıfatı (husumet) ve sıfat yokluğu,
davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğinde olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. maddesinde (HUMK. 187 m.) yer alan ilk itirazlardan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, taraflarca ileri sürülmese dahi, gerek, mahkemece, gerekse, Yargıtay"ca tarafların bu yönde bir savunmalarının olup olmadığına bakılmaksızın, kendiliğinden nazara alınır.
Anayasa m.123/3"e göre, kamu tüzel kişilikleri ancak kanun ya da kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulurlar. ...kamu tüzel kişiliğinin bir davada taraf ehliyetine sahip organlarıdırlar. Bunun dışında bazı genel müdürlüklerin, il özel idarelerinin, köylerin, belediyelerin ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunlara bağlı müesseselerin de tüzel kişilikleri vardır. Kaymakamlık makamının tüzel kişiliği bulunmadığından, bu yönüyle, husumetin İçişleri Bakanlığına ait olduğu gözetilmelidir.
Yukarıda anlatılar ışığında; davalı ..."nın tüzel kişiliğinin bulunmadığı gözetilmeli, davacının ölen eşinin hizmet cetvelinde çalışması görünen işyerleri ve şahsın belirtilen sürelerde nerelerde görevlendirildiği araştırılmalı, çalışması karşılığı ödenen ücretin hangi işveren/işverenler tarafından karşılandığı tespit edilmeli ve tüm bu deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre yeni bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ...vekili ile İdil Kaymakamlığ"ının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.