
Esas No: 2015/5399
Karar No: 2016/7656
Karar Tarihi: 30.03.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/5399 Esas 2016/7656 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
Somut olayda davacı iş koşullarının düzeltilmesini talep ettiği için iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalı işveren ise davacının devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur.
Dinlenen davacı tanıkları, davacının davalı işverenden yasal haklarını istediğini bunun üzerine işverenin “işinize geliyorsa bu şekilde çalışın, işinize gelmiyorsa kapı açık” dediğini, bunun üzerine davacının işten ayrıldığını, davalı tanıklarından ....’ın işverenin bir toplantı yapıp 8 saat üzerinden çalışma yapılacağını, asgari ücret verileceğini ve alacağımızı servisin kaldırılacağını söylediğini, davacı ve bazı işçilerin de şartları kabul etmemesi üzerine, işverenin “size uygunsa çalışırsınız , uygun değilse de herkes yoluna” dediğini, işçilerin de bunun üzerine iş yerinden ayrıldıklarını ve bir daha işe gelmediklerini beyan etmişlerdir.
Davacıya devamsızlık nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğine dair davalı tarafça ihtarname gönderildiği, işten ayrılış bildirgesinde ise çıkış kodunun 29 “İşveren tarafından “işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” olarak bildirildiği görülmüştür.
Mahkemece karar gerekçesinde aynen “Mevcut tanık beyanları, dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında, davacı taraf davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispat edememiştir.” denildikten sonra başka bir gerekçeye yer vermeden kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahsedilerek bu alacaklara hükmedilmek suretiyle kararın gerekçe bölümünün öncelikle kendi içerisinde ve daha sonra hüküm fıkrası ile çelişmesine yol açılmıştır.
Mahkemece bu şekilde çelişkili karar verilmesi 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı YİBK"na ve 6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesine aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.