10. Hukuk Dairesi 2015/12432 E. , 2015/11796 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
İncelenen dosyada; davacının çalıştığı 216281 sicil numaralı işyerinin ... ve ... adına kayıtlı adi ortaklık olduğu, davalılar ..., ..., ... ve ..."ın, ortak ..."ın yasal mirasçıları mı yoksa adi şirket ortaklar mı oldukları anlaşılamamıştır. Bu nedenle davalılar ..., ..., ... ve ...
ise veraset ilamı getirtilerek, tüm yasal mirasçıları belirlenmeli ve davaya dahil edilmeyen mirasçılar olması halinde davaya dahil edilmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde, davaya konu hizmetlerin geçtiği işyerinin kime ait olduğu ya da ortaklarının kimler olduğu araştırılmalı, yapılacak araştırma sonucunda işveren sıfatının kime ait olduğu belirlenerek husumet ona yöneltilip, sunacağı deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, davacının çalışmalarının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının çalışmasının gerçekleştiği işyerinden Kuruma verilen dönem bordrosu olup olmadığı araştırılarak, var ise dava konusu döneme ilişkin dönem bordroları getirtilerek bu bordrolarda kayıtlı tanıklar dinlenmeli, işverenin bordrolarında Kurum kayıtlarına geçen tanık bulunamaz ise, davacının çalışmasının geçtiği iddia edilen işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinin sahipleri ve bildirge tarihinde anılan iş yeri çalışanları zabıta marifetiyle tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ifadeleri hükme dayanak kılınan tanıkların dava konusu yapılan tarihte iş yeri sigortalısı veya komşu iş yeri işvereni veya çalışanı olup olmadığı araştırılmalı, davalı Kurumdan anılan kişilerin belirtilen tarihte sigorta bildirimlerinin hangi iş yerinden yapılmış olduğu sorulmalı, varsa iş yerinde tutulması gerekli dosyalar ile ücret bordroları getirtilmeli, kurumdaki işyerine ait belge ve kanıtlardan yararlanılmalı, elde edilen bilgilerin tanık anlatımlarında belirtilen olgularla örtüşüp örtüşmediği de irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.