MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman sınılandırılmasına ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Yönetimi, Hazineyi hasım göstererek ... köyünde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince orman sınırlandırılması yapıldığını ve krokide işaretli 107 ada 36 parsel ile orman parseli arasındaki arazinin, 101 ada 1 nolu orman parselinin batı kısmındaki orman arazisinin (yolun üst tarafı) 101 ada 1 nolu orman parseli ile 139 ada 15 ve 202 ada 25 parseller arasında kalan orman arazisinin orman sınırları dışında bırakıldığını; oysa, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, orman sınırları içine alınması ve orman vasfı ile Hazine adına tescili talebi ile dava açmıştır. Kadastro sırasında dava konusu alan içinde kaldığı anlaşılan 202 ada 24 parsel fındık bahçesi ve ağaçlık niteliğiyle ve 2735,96 m2 yüzölçümüyle kadastro mahkemesinin 2007/130 sayılı dava dosyasıyla itirazlı olduğundan, malik hanesi boş bırakılarak sınırlandırılmış ve zilyetlerinin davalı gerçek kişiler olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, davanın kabulüyle, 202 ada 24 parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasanın değişik 5304 sayılı Yasayla 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılmasına ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5403 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 01.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.