Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41185 Esas 2018/3632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/41185
Karar No: 2018/3632
Karar Tarihi: 28.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41185 Esas 2018/3632 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/41185 E.  ,  2018/3632 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALI 1- ... 2- ..... Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. (...... Hastanesi ) vekili avukat ...

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı hastanede 02.03.2011 tarihinde sezeryan ile bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini, diğer davalı doktor tarafından doğumun gerçekleştirildiğini, doğum sonrasında davalı doktorun kusuru ile vücudunda enfeksiyon geliştiğini ve başka hastanelerde tedavi görmek zorunda kaldığını, sağlık durumunda telafisi imkansız zararlar oluştuğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 150,00 TL manevi, tedavi gideri olarak da 50,00 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, doktor hatasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı, davalı hastanede sezeryan ile doğum yaptığını, doğum sırasında enfeksiyon kaptığını, hastaneden taburcu edildiğini, vücudunda gelişen enfeksiyon sonucu sağlığının geri dönülmez şekilde bozulduğunu uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini istemiş, davalılar her hangi bir kusurları olmadığını, davacının doğum sonrası bir çok hastane gezdiğini savunarak davanın reddin dilemişlerdir. Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 2.ihtisas kurulundan alınan raporda olayın sezeryan doğum ile gelişen bir komplikasyon olduğu ve komplikasyon yönetiminin tıp kurallarına uygun yapıldığı, davalı doktora atfı kabil bir kusur tespit edilemediği kanaatinin bildirildiği, davacı tarafından bu rapora itiraz edildiği, bu itirazları giderecek şekilde yeniden bir rapor alınmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, üniversitelerin ilgili ana bilim dallarından seçilecek, konularında uzman bilirkişilerden oluşmuş bir kurul aracılığı ile davalıların hukuki konum ve sorumluluğu, dosyada mevcut delillerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilip, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda doktor ve hastaneye kusur izafe edilip edilmeyeceğini gösteren, olay sonrası teşhis ve tedavi konusunda bir ihmalleri olup olmadığını belirleyen, davacı itirazlarını karşılayacak nitelikte, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.