Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4617
Karar No: 2019/596
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4617 Esas 2019/596 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2018/4617 E.  ,  2019/596 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak, çoğaltmak, satmak nakletmek, ihraç etmek suçundan sanık ...’in beraatine dair Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2012 tarihli ve 2010/853 esas, 2012/392 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18/06/2018 gün ve 51544 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e. maddesi uyarınca sanık hakkında beraat kararı verildiği anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e maddesinde, "Beraat kararı;... e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde verilir." biçiminde bir düzenlemeye yer verildiği; dosya içerisinde mevcut 18/06/2018 tarihli dijital veri inceleme raporuna göre sanığa ait el konulan laptop bilgisayar ve dijital materyaller üzerinde yapılan incelemede çok sayıda porno film ve müstehcen çocuk fotoğrafının bulunduğunun sâbit olması karşısında anılan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5237 sayılı TCK"nın 226. maddesinde; "(1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
    b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
    c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
    d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
    e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
    f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
    Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
    (2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
    (3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
    (4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
    (5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
    (6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
    (7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz. " hükümlerine yer verilmiştir.
    5271 sayılı CMK"nın 206. maddesinde ise;"(1) Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir.
    (2) Ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hâllerde reddolunur:
    a) Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse.
    b) Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa.
    c) İstem, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.
    (3) Cumhuriyet Savcısı ile sanık veya müdafii birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.” hükümleri bulunmaktadır.
    TCK"nın 226/3. maddesinin ilk cümlesinde, müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişilerin cezalandırılacağı düzenlenmiş, aynı Kanun maddesinin ikinci cümlesinde de, bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişilerin mahkum olacakları belirtilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yapılan soruşturma sırasında evinde yapılan aramada, laptop, CD ve DVD"lerin ele geçirildiği, Dijital Veri İnceleme Büro Amirliği tarafından düzenlenen raporda laptop, CD ve DVD"lerde çocuklara ait cinsel içerikli görüntüler ile erotik ve porno filimlerinin olduğunun bildirildiği, sanığın çocuklara ait müstehcen görüntüleri laptopda sakladığı iddiasıyla müstehcenlik suçundan dava açıldığı, Yerel Mahkemece incelenen görüntülere ve bu görüntülerin sanığın şahsi bilgisayarına kayıtlı olup, çoğaltıldığı, satıldığı, yasak yollar ile ülkeye sokulduğu hususunda herhangi bir delil olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay Ceza Dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14/11/1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulu"nun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    Ceza Genel Kurulunun 25/10/1993 gün ve 260/281 sayılı kararında belirtildiği gibi, olaya ilişkin tüm deliller toplanıp, değerlendirilip suçun oluşmadığı kabul edilerek beraat kararı verildiği, delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden ve suçun yasal unsurlarının oluştuğundan bahisle, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce farklı gerekçeyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi