16. Hukuk Dairesi 2014/8941 E. , 2014/11963 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ..... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 759, 920, 923, 926, 1055, 1076, 1077, 1091, 1240, 1246, 1252, 134 ada 1 ve 136 ada 26 parsel sayılı 6.145.48, 4.534.19. 2.459.72, 1.683.55, 3.551.15, 3.168.75, 4.310.21, 1.725.23, 2.356.26, 1.110.84, 204.68, 375,85 ve 44,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile eşit paylarla Habibe ve Bahriye Akbaş ile ....mirasçıları adına, 101 ada 739, 935, 972, 1075, 1253, 1266, 1304, 1315, 136 ada 24 parsel sayılı 2.655.09, 1.082.09, 2.582.54, 10.214.20, 385.54, 421.75, 2.630.16, 2.000.01, 451.48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ..., 101 ada 615, 726, 763, 941, 1056, 1233 ve 1247 parsel sayılı 1.477.58, 2.672.49, 5.598.07, 1.462.93, 7.897.74, 3.448.16 ve 603.58 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenle davalılar .... ve ..., 101 ada 544 parsel sayılı 12.553,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz eşit paylar ve elbirliği ile mülkiyet halinde davalılar...., .... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ...., dava konusu taşınmazların miras bırakan babası ....’tan kaldığı iddiası ile taşınmazların Hasan oğlu ....adına tescili istemi ile, davacılar Halil ve ..., taşınmazların kök muris ....’tan kaldığı, mirasçılar arasında paylaşım yapılmadığı iddiası ile anneleri ...’tan gelecek payların mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; .... ve ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, 101 ada 726, 739, 972, 1056, 1075, 1233 ve 1266 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, 136 ada 24 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddi ile tespit gibi tesciline, 101 ada 615, 759, 763, 920, 923, 926, 935, 941, 1055, 1076, 1077, 1091, 1240, 1246, 1247, 1252, 1253, 1304, 1315 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulüne, taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile çekişmeli taşınmazların kök miras bırakan ....mirasçıları adına payları da gösterilmek sureti ile tesciline, 101 ada 544 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın kısmen kabulüne, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 31.07.2013
tarihli bilirkişi raporuna ekli haritada (B) harfi ile gösterilen bölümün tespit malikleri adına tesciline, (A1) ve (A2) harfleri ile gösterilen bölümlerin payları da gösterilmek sureti ile kök miras bırakan ....mirasçıları adına tapuya kayıt tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı .... mirasçıları vekili, davacı ... vekili, davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı ...’ın temyiz itirazları yönünden; davacı ... ve ... dava konusu taşınmazların kök muris ....’tan intikal ettiğini belirterek anneleri ...’a isabet edecek payın ... mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmışlar, yargılama sırasında annelerinin yaşlı ve hasta olduğu için duruşmaya gelemediğinden bahsetmişler, temyiz dilekçesi ekinde ise yargılama sırasında mahkemeye sunulmayan ve karar tarihinden kısa bir süre önce alınan vasi tayinine ilişkin ilamı sunmuşlardır. Yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususun mahkemece değerlendirilmesi de mümkün bulunmadığından temyiz aşamasında ileri sürülmesine de imkan yoktur. Açıklanan nedenle davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davacı ... mirasçıları ile davalı ... ve müşterekleri vekillerinin temyiz itirazları yönünden ise; Mahkemece, 136 ada 24 ve 101 ada 544 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü dışında kalan dava konusu taşınmazların kök muris ....’tan kaldığı, mirasçılar arasında tümünün katılımı ile gerçekleştirilen bir taksim yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Keşif sırasında bilgisine başvurulacak olan yerel bilirkişilerin tarafsız olup taşınmazı iyi bilecek yaşlı kişiler arasından seçilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan 3402 sayılı yasanın 30. maddesinde “Kadastro tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler, bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe, yeniden dinlenmezler. Ancak hakim, kadastro tutanağındaki beyanla, duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse, bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu yasa maddesi ile tutanak tanıklarının hangi hallerde dinlenebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; tutanak tanıkları .... yerel bilirkişi sıfatı ile dinlendikleri gibi bu kişiler aynı zamanda davalı tanığı sıfatı ile dinlenerek yukarıdaki yasal düzenlemeye aykırı hareket edilmiştir. Öte yandan; davacı taraf dava konusu taşınmazların kök murisin ölümünden sonra yapılan paylaşımda babaları Hasan’a verildiğini, davalı taraf ise kök murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında paylaşım yapıldığını, paylaşımdan sonra da mirasçılardan Hanife, Bahriye ve Habibe’nin paylarını miras bırakanları ...’na devrettiklerini, dolayısı ile 1938 yılında yapılan bağışlamadan bu yana taşınmazların kendi kullanımlarında olduğunu ileri sürmüşlerdir. Keşifte alınan beyanlar ise tarafların ileri sürdükleri hususları açıklamaktan uzak soyut içeriklidir. Kural olarak ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra, terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerekir. Mahkemece paylaşmanın varlığına dair yeterli araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından kök muris ....’dan intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların paylaşıma konu olup olmadığı, olmuş ise kime düştüğü, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazlarda yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü yönündeki kural göz önünde bulundurulmalı ve bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.