Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6218 Esas 2013/9334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6218
Karar No: 2013/9334
Karar Tarihi: 19.06.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6218 Esas 2013/9334 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/6218 E.  ,  2013/9334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı, taşınmazı satmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının dayandığı sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı, satış vaadi sözleşmesinden doğan alacağın temliki işlemine dayanmaktadır.
    Somut olayda;
    Davalı ..., dava konusu taşınmazlardaki ...’ın hisselerini 26.02.1974 tarihli ve 779 sayılı satış vaadi sözleşmesi ile satın almıştır. Bu sözleşme Borçlar Kanununun 213 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddelerine uygun olarak yapıldığından hüküm ve sonuç meydana getirir. Davalı ... kayıt malikinden resmi şekilde düzenlenen bu sözleşme ile satın aldığı hisselerin yarısını tarihsiz “Mukavele senedi” başlıklı yazılı sözleşme ile davacıya devretmiştir. Çekişme bu devrin geçerli olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece
    kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanununun 163. maddesi hükmüne göre de temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasında yazılı sözleşmeyle kurulabilir. Yasa koyucu, sözleşmenin geçerliğini yazılı yapılması koşuluna bağladığından davalının 26.02.1974 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile devraldığı kişisel hakkını yazılı olarak davacıya temliki geçerlidir. Bu nedenle davanın esası hakkında inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 19.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.