Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28691
Karar No: 2019/1712
Karar Tarihi: 21.01.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/28691 Esas 2019/1712 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren ile davacı işçi arasındaki uyuşmazlık, çalışma süresinin tespiti ve işçilik haklarına ilişkindir. Davacı işçi, davalı işyerinde sigortasız olarak çalıştığını ve haklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının taleplerinin kısmen kabul edilmesine karar vermiş, ancak karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ise mahkemenin kararının kısmen bozulmasına karar vermiştir. İşçilik haklarına ilişkin taleplerin, davacının ispat ettiği hizmet süresine göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. İhbar tazminatı talebinin, fesih haklı bir nedene dayanmadığı sürece kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır. Hüküm altına alınan alacakların brüt mü net mi olduğunun belirtilmemesi de eleştirilmiştir. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiş olsa da, iş hukuku ile ilgili kanun maddelerinin bu kararın verilmesinde önemli bir etkisi olduğu söylenebilir.
9. Hukuk Dairesi         2015/28691 E.  ,  2019/1712 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    YARGITAY KARARI
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01/04/2011-10/02/2014 tarihleri arasında ancak sigorta kaydı 23/01/2012 tarihinde başlatılarak kemer baskıcı olarak asgari ücret ile yol ve yemek sosyal yardımlarından faydalanarak çalıştığını, sigorta girişinin ilk önce davalı ile aynı adreste faaliyet gösteren, davalı şirketin selefi ve davalı şirketle organik bağı olan dava dışı...Giyim nezdinde yapıldığını, davalının müvekkilinin ücretlerini tam ve zamanında ödemediği gibi asgari geçim indirimi ücretini ise hiç ödemediğini, müvekkilinin alacaklarını ısrarla talep etmesi üzerine davalının bu haklı isteği yerine getirmediği ve müvekkilini işten çıkarttığını, müvekkilinin davalı işyerinde haftanın 5 günü 08:00 ila 18:45 saatleri arasında ve iş durumuna bağlı olarak bu saatten sonrada fazla mesai yaparak, tüm dini ve milli bayram günleri dahil olacak şekilde çalıştığını ancak karşılığı ücretlerin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kanuna uygun şekilde kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai, yıllık izin, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde 23/01/2012 tarihinde çalışmaya başladığını, 10/02/2014 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, müvekkiline ait işyerinde 08:00 ila 18:45 saatleri arasında çalışıldığını, fazla mesai yapmadığını, aylık ücret ve asgari geçim indirimi ücretlerinin ödendiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, dini bayramlarda işyerinin kapalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında davacının davalı iş yerinde işe başladığı tarih uyuşmazlık konusudur.
    İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı 01/04/2011 tarihinde işe başladığını iddia etmekte, davalı ise 23/01/2012 tarihinde işe başladığını savunmaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi, belge, davacı tanık anlatımları ve özelikle davalı tanıklarının da davacı iddiasını yaklaşık olarak doğruladıkları ve mahkemenin gerekçesinde açıklanan toplam hizmet süresi gözetildiğinde, davacının davalı işyerinde 01/04/2011 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı yönündeki iddiası ispatlanmıştır. Bu nedenle davacının talep ettiği alacakların iddia ve ispat ettiği hizmet süresine göre hüküm altına alınması gerekirken hizmet süresini kayıtlardaki süre ile sınırlandıran hesaba itibarla karar verilmesi hatalıdır.
    Davacının kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacak talepleri iddia ve ispat ettiği hizmet süresine göre hüküm altına alınmalıdır.
    3- İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
    Somut uyuşmazlıkta, iş akdinin davacı tarafından eylemli olarak feshedildiği veya işveren feshinin haklı olduğu davalı tarafından kanıtlanmadığından, mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatları taleplerinin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, mahkeme kararındaki “… işçilik hak ve alacaklarına davalı işveren tarafça riayet edilmediğinden, davacı işçi tarafından haklı sebepler ile iş akdi feshedildiğinden, fesih sebebi ve şekli itibari ile kıdem ve ihbar tazminatına davacı işçinin hak kazanmış olduğu …” şeklinde bir taraftan iş akdinin davacı tarafından haklı sebeplerle feshedildiği, diğer taraftan davacının ihbar tazminatına hak kazandığı yönünde çelişkili gerekçe oluşturulması da hatalıdır.
    4- Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK. nun 297/2. maddesine aykırı olup, bu durumun infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi