Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1381
Karar No: 2021/4355
Karar Tarihi: 29.03.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/1381 Esas 2021/4355 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2021/1381 E.  ,  2021/4355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada Besni 1. Asliye Hukuk ile Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı taraf süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, davanın sebepsiz zenginleşme davası olup HMK 6. Maddesi uyarınca genel yetki kurallarına tabi olduğu ve davalının yerleşim yerinin mahkemenin yetki alanı dışında olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davalının cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu ancak yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermediği, bu nedenle usulüne uygun bir yetki itirazının varlığından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ... ... ve ..."den olma tek çocuk olduğunu, müvekkilin babasının toplam üç evlilik yaptığını, müvekkilin annesinin yaklaşık 1930 yıllarıda vefat ettiğini, müvekkilin babasınında 08/04/1969 yılında vefat ettiğini, baba vefat ettiğinde üzerinde birçok taşınmaz kaldığını, yaklaşık 3 eşten olma 9 çocuğun kendi aralarında herhangi bir yazılı sözleşme yapmadan babadan kalma malları paylaştıklarını, aralarında sözlü olarak rizai taksim yaptıklarını, ancak yıllardır kardeşler arasında rizai taksim sorunsuz olarak devam etmekteyken davalı ..."ın bu rizai taksime aykırı hareket ettiğini, tüm aileyi birbirine düşürmüş ve zor durumda bıraktığını, müvekkilin aile arasında ve özellikle erkek üvey kardeşler arasında bölgede maalesef yaygın olan kızlara mal verilmeme veya az verilme olayına maruz kaldığını, davacının sırf bu nedenlerle bir çok mal varlığından diğer 3 erkek kardeşleri lehine üzerindeki hisseli tapuları verdiğini, müvekkile Adıyaman ili Besni ilçesi Ciritmeydan mahallesi 70 ada 29 parselin 1/4 hissesi verildiğini, taşınmazın ... üzerinde olduğu ve 03/10/1996 tarihinde Bakırköy 20.Noterliğince vakalet verilerek tüm tasarruf yetkilerini davacı müvekkile verdiğini, müvekkilin 11/08/2014 tarihinde 3189 yevmiye nolu işlem ile taşınmazı sattığını, bu satış işleminden tüm ailenin bildiği gibi müvekkilin kendisine verilen yeri sattığını, ancak davalının 16 yıl boyunca davacıya verdiği vekaleti azil etmemiş zımmen kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, satışın bitmesine rağmen 2015 yılında davalı kötü niyetli olarak müvekkile Besni İcra Müdürlüğünde 2015/856 esas ile ilamsız icra takibi yaptığı ve usulsüz işlemler ile müvekkilin haberi olmadan takibin kesinleştiği ve müvekkilin zarara uğramasına neden olan Adana ili Pozantı ilçesi Dürücük mahallesi 1500 ada 14 parselde bulunan 311 metrekara değerli yayla evini sattırdığı ve icra takibinin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra davacının haberi olduğunu, mevcut olaydan dolayı davacının değerini şuan tespit edemediği yayla evi için sebepsiz zenginleşme hükümleri ve borçlar kanunu genel hükümleri gereği dava açma gereği duyulduğunu, açılan dava istirdat davası olmayıp 2 yıllık zamanaşımı içinde açılan tazminat davası olduğunu, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren davalıdan 20.000 TL alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini, fazlaya ilikin hakların saklı tutulmasını, dava masrafları ve ücreti vakaletin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davadaki bu talep, davacının uğradığı zararın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan tahsiline ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerden doğan uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme ise usulün genel yetki kuralı kapsamında davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (HGK"nın 26.10.1966 gün 1965/302 E. - 1966/279 K. sayılı ilamı)
    HMK"nın 6/1. maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK"nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Son olarak; "Cevap dilekçesini verme süresi" başlıklı 127/1. maddesi ise; "Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir." şeklinde düzenleme getirmektedir.
    Dosya kapsamında davalı vekili cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunduğu, ancak yetkili olan mahkemeyi göstermediği, bu nedenle usulüne uygun yetki itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi