7. Hukuk Dairesi 2015/7019 E. , 2016/7650 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, davalı Belediyede çalıştığını, sözleşmesinin 6111 sayılı Kanun nedeniyle sona erdiğini, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini beyanla anapara ve faiz alacaklarının davalı Belediyeden tahsilini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Dava sırasında davacının Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan anapara alacağı davalı tarafça ödenmiş olup bu alacağın miktarı hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Mahkemece anapara alacağı yönünden ödeme yapılmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Davacı ödenmemiş alacakların doğuş tarihinden itibaren işleyecek faizlerini de istemiştir. Mahkemece bu kısma yönelik talep de alacağın doğum tarihinden dava tarihinde kadar işleyecek yasal faizi bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenerek hüküm altına alınmış olup davacının itirazı bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu husus Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı anapara alacağına işleyen birikmiş faiz alacağına tekrar faiz işletilip işletilemeyeceği noktasındadır.
Davacı tarafça talep edilip hüküm altına alınan birikmiş faiz alacağı, Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın zamanında ödenmemesi sebebiyle oluşan temerrüt faizi niteliğindedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121./son maddesinde “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” hükmü düzenlenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/18-683 E. 2014/504 K. sayılı kararında da “…mahkemece her iki isteğin gecikme faizi ile tahsiline karar verilmiş ise de; mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 104/son maddesinde; “... Geçmiş günler faizinin tediyesinde temerrüt sebebi ile faiz yürütülemez.” ; (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 121/son) hükmü gözetilmeden, gecikme faizine de temerrüt faizi uygulanacak şekilde faize hükmedilmesi doğru değildir.” denilmiştir. Bu nedenle faiz alacağına tekrar faiz yürütülemeyeceği halde birikmiş faiz alacağına yasal faiz yürütülmesi hatalı ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının,
“19.439,98 TL alacağın dava tarihi olan 30/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” bendinin çıkarılarak yerine;
“19.439,98 TL birikmiş faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.