10. Hukuk Dairesi 2014/10208 E. , 2015/11737 K.
"İçtihat Metni"... Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... 2-.. ... 3-... Görgülü arasındaki dava hakkında ... 14. İş Mahkemesinden verilen 30.04.2013 günlü ve 2011/138-2013/523 sayılı hükmün, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre,“österilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Dava dosyasından, gıyabi hükmün, davalılar ...ve... ...’nün adres kayıt sisteminde kayıtlı adresleri araştırılmaksızın tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, verilen gıyabi hükmün davalı ... için; adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin, tebliğ yapılan adres olduğunun anlaşılması halinde aynen, farklı bir adres olduğunun anlaşılması halinde yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yöntemince, yine davalı ...’nün adres kayıt sisteminde kayıtlı
adresine, Tebligat Kanunun 21. maddesine uygun yöntemince tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere,
2-Davalı ... tarafından borçların yapılandırılmasına ilişkin 6111 sayılı Yasa gereği Kuruma başvuruda bulunduğuna ilişkin belgeler sunulmuş olup;
Eldeki davaya konu iş kazası ile ilgili borçlar nedeniyle 6111 sayılı Yasa kapsamında başvurunun bulunup-bulunmadığı, başvuruda bulunulmuşsa borcun ne kadarının yapılandırıldığı, borçların bir kısmı için yapılandırmadan yararlanılmış ise, buna ilişkin hususun da ayrıca belirtilmesi sağlanarak Kurum’dan sorulup, ilgili belgelerin tamamı ile yapılan ödemelerin tamamı celp edilip, evraklar dosya içine konulduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.